Loading...

Dünyaya başka bir pencereden bakıyor!

Doğu ile Batı… İster örtülü, isterse açıktan olsun yüzlerce yıldır uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde dayanak noktası olarak görülen, gösterilen bir role sahip. Batı'nın ekonomik gücünü veya Doğu'nun az gelişmişliğini temel alarak indirgemeci sonuçlara varmak sadece politik arenada değil, toplumların gündelik yaşamında da etkili oluyor. Cambridge Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler Profesörü olarak görev yapan Ayşe Zarakol ise yazdığı makaleler ve kitaplarla bambaşka bir bakış açısıyla yaklaşıyor Doğu-Batı meselesine. Son üç yıldır Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV) Mütevelli Heyetinde de görev alan Zarakol ile hem bu bakış açısını hem de dengelerin altüst olduğu günümüz uluslararası ilişkilerinde Türkiye’nin konumunu konuştuk.

Sohbetimize sizi biraz daha yakından tanıyarak başlamak isteriz. Uluslararası ilişkiler alanına yönelmenizin nedenlerini, kariyerinize akademisyen olarak devam etmenize neden olan unsurları, diğer bir ifadeyle akademinin size cazip gelen taraflarını öğrenebilir miyiz?

Üniversitede siyaset bilimi okudum. O sıralar aklımda üniversiteden sonra hukuk okumak vardı. Biliyorsunuz, Amerika’da hukuk üst lisans olarak veriliyor. Hukuk fakültesine başvurmadan önce bir mola vereyim dedim, bir sene New York’ta bir hukuk fakültesinde asistan olarak çalıştım. Orada avukatları gözlemledim ve koşulları hoşuma gitmedi. Hem aşırı çalışma saatleri vardı hem de yaratıcı olmaları pek mümkün değildi. Türkiye’ye dönmeye de hazır değildim, ani bir kararla siyaset bilimi doktora programlarına başvurdum. Amerika’da doktora programlarına mastır olmadan da başvurabiliyorsunuz ve kabul edilince burs da alabiliyorsunuz. Kabul alırsam en azından birkaç sene bundan sonra ne yapacağımı düşünme lüksüm olur diye hesaplamıştım, malum okumayı seven biriyim. Sonra doktora sırasında gerçekten bunun benim için doğru bir kariyer olduğunu gördüm, zaman içerisinde uluslararası ilişkilere odaklandım. Amerika’da uluslararası ilişkiler siyaset biliminin alt dalıdır. Şansım da yaver gitti, hemen kadrolu iş buldum, kısa süre sonra da İngiltere’ye transfer oldum. Şimdi Cambridge’den çok memnunum. Akademide kariyerin kendi kendinizden sorumlu olduğunuz araştırma yapma ve sürekli yazı yazma yönü olduğu gibi öğrencilere dönük daha sosyal bir tarafı da var. Ayrıca birçok idari görevimiz oluyor. Konferanslar, konuşma davetleri ve benzeri işler sayesinde çok seyahat ediyoruz. Yani akademi deyince aynı işin içinde aslında dört-beş farklı iş var. Sıkılmak mümkün değil. Zorluğu da güzelliği de orada zaten. Ama özellikle Amerika ve İngiltere’de işin en önemli kısmı araştırma ve yayın yapma sorumluluğu. Eğer o kısmından zevk almıyorsanız ya da konu bulmakta zorlanıyorsanız bu iş size göre değil derim. Benim ise en sevdiğim şey. 

Akademik çalışmalarınızı bugün uluslararası ilişkilerin merkezi sayılan Amerika’dan İngiltere’ye taşınma öykünüzü ve nedenlerini kısaca anlatabilir misiniz?

Doktorayı bitirdikten sonra Virginia’da Washington & Lee Üniversitesinde yardımcı doçent olarak çalışmaya başlamıştım. Washington & Lee özel bir üniversite, çok iyi öğrenciler vardı, fakat hukuk dışında yüksek lisans programı yoktu. Lisans eğitimi ön plandaydı. Çalışma şartları çok iyiydi ama yine de aklımın bir kenarında doktora programı da olan, araştırma yapmaya daha çok önem veren bir üniversiteye geçme hayali vardı. İlk kitabım çıktı, Cambridge’de de o sırada yardımcı doçent kadrosu açılmıştı. Başvurmaya davet ettiler. Ben de neredeyse öylesine başvurdum. Okuyucularınız akademik iş pazarının nasıl yürüdüğünü bilmiyordur herhalde, ama bu tip yardımcı doçent kadrolarına dünyanın her yerinden 200-300 kişi başvuruyor. Finale kalan 3-4 kişi sunum yapmaları için kampüse davet ediliyor. Düşündüm ki şansım yaver gitmezse İngiltere gezisi yapmış olurum. Ama bir şekilde mülakat çok iyi geçti ve daha havaalanındayken iş teklif ettiler. Sonra ailecek Amerika’dan İngiltere’ye taşınma maceramız oldu. Benim için en güzel tarafları Cambridge gibi köklü bir üniversitede, kendi alanımda dünyanın en iyi akademisyenleriyle birlikte çalışabilmek; ama ailevi açıdan da iyi oldu, eşim (kendisi Amerikalı) şirketinin Londra ofisine transfer oldu. İstanbul’a gidip gelmek çok daha kolaylaştı. Ayrıca Cambridge, yaşamak için de güzel bir şehir. 

Uluslararası ilişkilere bakış açınızda “ekonomik güç” odaklı olmanın ötesinde, tarih, kültür ve sosyolojinin etkileri öne çıkıyor. Bu bir tercih mi? 

Evet bir tercih. Ben doktora programındayken özellikle Amerika’da uluslararası ilişkiler sadece ekonomik güce odaklanmıştı. Özellikle ilk kitabımı buna karşı yazdım. Ekonominin önemini yadsımıyorum elbette, ama Türkiye’de hepimiz biliyoruz ki meseleler sadece ekonomi değil; kimlik meseleleri, tarihi haksızlıklar, sosyal baskılar da insanların siyasi görüşlerini etkiliyor. Uluslararası ilişkiler de farklı değil. Hoş, şu aralar Amerikalılar da anladılar kimlik meselelerinin önemini (ya da unutmuş gibi yaptıkları meseleleri ciddiye almak zorunda kaldılar diyelim). Ama belki bu sefer de o tarafta aşırıya gidiyorlar. Her şey kimlik de değil. Sosyal bilimciler meselelere açık fikirli yaklaşmalı. Her sorunun cevabı farklı. 

 

“Yenilgiden Sonra: Doğu Batı ile Yaşamayı Nasıl Öğrendi” kitabınız, 2012’de Türkçe'ye çevrilmişti. Bu yıl ise oldukça ilgi gören “Before the West: the Rise and Fall of Eastern World Orders” İngilizce olarak yayınlandı. Bu iki kitabın uluslararası ilişkiler kuramlarına getirdiği yeni (eleştirel) bakış açısını, ikisi arasındaki bağı ve yaklaşımınızı biraz anlatabilir misiniz, son kitabınız neden bu kadar ilgi gördü sizce? 

İlk kitabım Doğu-Batı ilişkileri üzerine. Bizim için aslında ne kadar basit veya bariz bir konu ama Amerika’da uluslararası ilişkiler branşında doğru düzgün incelenmemiş, doğru düzgün teorize edilmemiş bir meseleydi. Ben bunun sosyal bir hiyerarşi olduğunu gösterdim ve batılı olmayan ülkelerde bu hiyerarşinin anlaşılır sosyolojik tepkiler yarattığını anlattım (hep kendini batıyla karşılaştırma gibi). Kitabın temelinde yirminci yüzyılda Türkiye-Japonya-Rusya karşılaştırması vardı. Çıkalı on sene oldu ama hâlâ okunuyor, Rusya’nın Ukrayna işgalinden sonra yine bahsedenler oldu. Türkçe ikinci baskısı da 2019’da çıktı. İkinci kitabım için ise daha geriye gittim, Avrasya uluslararası ilişkiler tarihini baştan yazdım. Uluslararası ilişkiler çok batı merkezci bir branştır. Teorilerini tarihe bakarak üretir ama herkesin bildiği tarih sadece Avrupa tarihi. Bu beni giderek çok rahatsız etmeye başlamıştı. Bir taraftan da mesela kendi araştırmalarım için Osmanlı tarihi öğreniyorum diyelim, ama diyelim 15. yüzyılda Osmanlı’da bir olay yaşanırken Çin’de ne oluyordu acaba diye merak ediyorum, bunun cevabını veren bir kaynak yok. Sonunda olmasını istediğim kitabı kendim yazmaya karar verdim; doğru düzgün bir Asya veya Avrasya tarihi. Araştırmaya başlayınca gördüm ki aslında Asya dediğimiz kıtanın dört bir yanında birçok ortak kültür, deneyim, tarih var. Roma İmparatorluğu Avrupa için neyse, 13. yüzyıl Moğol İmparatorluğu da Asya için aynı şey. Düşünün neredeyse bütün Asya doğrudan veya dolaylı yoldan aynı kişinin, aynı ailenin kontrolü altında (buna bugünün Rusya’sı, Orta Doğu’su, Çin’i de dâhil). Elbette bunun etkileri daha sonraki dönemlerde hissediliyor. Benim kitabım da 13. yüzyıldan 17. yüzyıla Asya’nın bu ortak tarihini anlatıyor ve o ortak tarihi kullanarak uluslararası ilişkilerin sadece Avrupalılara has bir alan olduğu ön yargısını yıkıyor. Moğollar ve onlardan etkilenen daha sonraki egemenler (ki bunlara Osmanlılar da dâhil) dünya imparatorlukları peşindeler. Çok hoyrat tarafları da var hepimizin bildiği gibi ama birleştirici tarafları da var. Yine bu tarihi kullanarak şu sıralar çok tartışılan uluslararası düzen dediğimiz şey nedir, nasıl geriler, nasıl çöker gibi tartışmalara da yeni bir soluk getiriyor kitap. Sanırım bu yüzden ilgi çekti. 

Batı ve ‘liberal uluslararası düzen’in dünya uluslararası ilişkiler sahnesinde ‘sadece’ son iki yüzyıldır süren egemenliğinden bahsediyorsunuz. Doğu’da bin yıla yayılan yükselişler ve çöküşleri yakından analiz etmiş bir akademisyen olarak bugünkü Batı’nın ve liberal uluslararası düzenin var olan durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir makalenizde, Covid-19 pandemisi “Uzun Yirminci Yüzyıl”ı sonlandırdı mı, diye soruyorsunuz. Ukrayna’daki gelişmeleri de buna eklersek Batı merkezli (ABD, İngiltere, Batı Avrupa) uluslararası düzenin sonuna mı gelindi?

Bu konuda kesin bir şey söylemek zor, çünkü bize uzun gelen süreler, tarihten bakınca kısadır. Son kitabımda mesela 17. yüzyılın genel krizinden bahsediyorum: birçok tarihçi 16. yüzyılın sonundan 17. yüzyılın son çeyreğine kadar olan dönemi böyle isimlendiriyor. O dönemde dünyanın her yerinde ayaklanmalar, krizler, savaşlar var, biraz da iklim değişikliğine bağlı olarak (çok soğuk bir dönem). Ama bu isimlendirmeyi sonradan yaptığımız için biraz da hikâyenin sonuna bağlı o dönemi nasıl okuduğumuz. Demek istediğim o ki, şu anda Batı’da herkes hemfikir kriz döneminden geçtiğimize, ama diyelim ki yarın Putin ölse Rusya çökse hemen herkes işlerin iyiye gittiğine kanaat getirebilir. Ama işler sarpa sarmaya devam ederse o bizim son kırk seneyi nasıl okuduğumuzu bile değiştirebilir. Örneğin, şimdi diyoruz ki, 90’lar güzeldi işler sonra bozuldu. Ama geleceğin tarihçisi kriz dönemini 70’lerden başlatıp 90’ları tamamen atlayabilir. Batı çökerse o çöküşün hikâyesi içinde yaşayanların algısından farklı anlatılacaktır. Kitapta biraz da bunu gösteriyorum. Tabii anlattığımız hikâyelere tamamen tabi olmayan yapısal gelişmeler de var. Bence asıl tehlike iklim krizine bağlı olarak bildiğimiz düzenin tamamen çökmesi. Batı-Doğu meselesinden daha büyük bir değişiklikle karşı karşıya olabiliriz. 

“Before the West” kitabı çerçevesinde BBC Radio ile yaptığınız bir söyleşinizde bir soru vardı. Yukarıdaki sorunun devamı olarak, bugün Batı, başta Çin ve Rusya belki Hindistan gibi ülkelerle yaşadığı ve yaşaması muhtemel sorunları aşabilir mi? 

Batı dediğimiz şey zaten Doğu olmadan olmazdı. İkinci kitabımda anlattığım Asya merkezli düzenin üstüne konuyor bir anlamda Batı, özellikle 18. yüzyıldan sonra. Ekonomik olarak çok faydasını görüyor bunun. O zamana kadar asıl zenginlik Doğu’da (veya başka yerlerde, ama Avrupa’da değil). İlk kitabımda anlattığım sosyal hiyerarşi de Doğu’nun çok lüzumsuz enerjisini alıyor 19. yüzyıldan itibaren. Ekonomik ve askeri teknoloji anlamında Batı’nın Doğu’yu kesin bir şekilde geçmesi 19 yüzyıl. Ama hikâye sanki yüzyılların hikâyesiymiş gibi anlatılıyor; ufak farklar büyütülüp ulusal tarih anlatımına yerleşiyor, Doğudaki ulus devletin temeline siniyor. Şimdi bu kırılmaya başlandı. İyi bir şekilde kırılmıyor, Avrasya’nın dört bir yanında popülist liderler kendi çıkarları için Batı’ya kafa tutuyorlar veya umursamıyorlar diyelim. Uzun vadede sağlıklı değil. Ama Batı’nın yaklaşımı da sağlıklı değil. Sosyal ve ekonomik hiyerarşilerin 19. veya 20. yüzyıllardaki gibi işlemediği bir dünyada Batı’nın yeri nedir bilmiyorlar. Bunu doğru düzgün düşünmüş değiller. Bir taraftan birçok Batılı siyasetçi çıkar uğruna Doğu’daki otoriter liderlere taviz vermeye hazır. Hepsini bir araya koyunca önümüzdeki yıllarda, Batı’nın Doğu’nun şu andaki haline benzemesi daha büyük ihtimal diyebilirim. 

Bir 20 yıl sonra “After the West: the ‘re-Rise’ of Eastern World Orders” kitabı yazsanız nasıl bir dünya öngörünüz olurdu? “Savaş” gibi yıkımlara yol açmadan; bugünkü sorunları aşacak “sihirli” bir formül olabilir mi? 

O kadar iddialı bir şey söyleyemem, ama diyebilirim ki, şimdiye kadar kitaplarımda genel okuyucuya vermek istediğim his, tarihi bağların ve ortak tarihin önemi. Mesela ilk kitabımda demek istediğim şeylerden biri şuydu, biz Türkiyeliler Türkiye’yi çok nev-i şahsına münhasır görüyoruz, sorunlarımız çok değişik gibi düşünüyoruz ama benzer sorunlar Rusya’da da Japonya’da da var. Başka yerlerde de var. İkinci kitapta da benzer bir şey söylüyorum. Çin Türkiye’den çok uzak bir yer gibi görünüyor mesela, çok farklı bir kültür, ama 14. yüzyıla gidince Çin’deki adamın başında da Anadolu’daki adamın başında da aynı hükümran vardı. Keza Moskova. Hindistan’ı 16. yüzyılda Türkçe konuşup yazan birisi yönetiyordu. Bunu ucuz bir milliyetçilik anlamında söylemiyorum. Tarih çalışmanın güzel yanı, ortak hikâyeleri görebilmek. Ulus devlet sistemi bizi hep farklarımızı ispat etmeye yönlendiriyor. Ama aslında dünya tarihi ortak paydaşlar ve beklenmedik bağlarla dolu. Herkes herkesle karışmış. Tarihte milletler yok, bunlar modern dünyanın kavramları. Yöneten ve yönetilenler var veya hükmeden ve hükmedilenler diyelim. İnsanlar sadece bunu hatırlasa birçok şey daha kolay olur. Makro tarih çalışmanın ikinci güzel tarafı, her kötü dönemin bir sonu olduğunu görmek –şahıslar için değilse bile insanlık için öyle-. Yıkımlardan sonra hayat bir şekilde yolunu buluyor. 

Yeni bir uluslararası düzeninin eşiğindeysek Türkiye’nin bulacağı yeni yer açısından sizce en önemli avantajı ve en kritik dezavantajı nedir? 

Türkiye’nin iki büyük avantajı var. Birincisi hep bahsettiğimiz arada kalmışlık durumu ya da konumu diyelim. Bunun dezavantajları da var, ama iki taraflı oynama konusunda avantajlı bir ülke Türkiye. Çok merkezli bir dönemde özellikle faydalı bir konum. İkinci avantajı da büyük sorunlara olan alışkanlığımız, neredeyse bağışıklığımız. Başka ülkelerde çok büyük kriz yaratacak meseleler, Türkiye’de geçip gidiyor. Sistem yine bir şekilde çalışıyor. Nereden bakarsak bakalım, önümüzde küresel çalkantıların olacağı bir dönem var. Türkiye buna belki herkesten daha hazır. Tünele ilk girenlerden olduğumuz için artık karanlıkta nasıl yürüyeceğimizi biliyoruz. Diğer ülkelerin gözü hâlâ alışmış değil. 

Bugün uluslararası ilişkiler eğitimi almak isteyen gençlere neler söylemek istersiniz? Bu alanın bugünkü gelişmelere bakarak parlak bir dönem yaşayacağını söyleyebilir miyiz, onlara ne tavsiye edersiniz?

Ne yapmak istediklerine bağlı. Eğer amaçları klasik büyükelçilik kariyeri gibi bir şeyse dünya öyle yürümüyor artık. Diplomatlar bile sosyal medyayı takip etmek zorunda. Her şey çok daha karışık, ileriyi kestirmek zor. Ama böyle dönemler aynı zamanda fırsat dönemleridir. Fırtına bittiğinde ayakta kalanlar ilerideki düzene yön verecekler.

Dünyadan biraz uzaklaşıp sizin yaşamınıza gelirsek... Türkiye’nin ilk kadın gazete yayın yönetmeni Nurcan Akad teyzeniz, anneniz de iletişim sektörünün duayenlerinden Necla Zarakol... Böyle iki güçlü kadınla büyümek nasıldı?

Bir teyzem daha var, Süreyya Ergin, o da tıp alanında profesör doktor idi, yeni emekli oldu. Annem ve teyzelerim açısından çok şanslıyım. Üçü de kendi alanlarında çok başarılı isimler. Anneannem ve babaannem de kendi nesilleri içinde açık fikirli, okumuş, gezmiş, dünya görüşleri olan kadınlardı. Böyle bir ailede büyüdüğüm için kadınlar şunu yapamaz filan gibi düşüncelerim hiç olmadı. Öyle bir baskı hissetmedim bile. Ne ilgimi çekiyorsa onun peşinden gittim. Her alana çekinmeden girdim. Uluslararası ilişkilerde benim çalıştığım alan mesela, ekseriyet erkeklerin olduğu bir yer. Ama hiç sorun yaşamadım çünkü kendim bir eksiklik hissetmiyorum. Bunda Üsküdar Amerikan’ın da etkisi çok tabii. Şimdi görüyorum, böyle büyümek çok büyük bir lüksmüş. Türkiye’de lüks ama Amerika’da İngiltere’de de lüks. Yapmamalıyım ya da yapamam tarzı düşünceler kadınların küçük yaştan iç sesi haline geliyor her yerde. Sonra aşması zor. En güzeli kız çocuklarının doğal olarak zaten var olan öz güvenlerinin erken yaşta kırılmaması. 

SEV Mütevelli Heyetinde de görev alıyorsunuz... Vakıfla ilişkiniz nasıl başladı, sizin için Vakıfta gönüllü olarak çalışmak ne ifade ediyor, neler yapıyorsunuz?

Vakıfta çok sevdiğim büyüklerim vardı. Mesela Jozef Amado (TAC’67), kızı Liz Amado’yla çok eski arkadaşız, hep görüştüğüm bir aile. Onların vasıtasıyla Mehmet Yaltır (TAC’67) ile tanışmıştım. İlter Turan (TAC’59) hocamın asistanlığını yapmıştım doktora sırasında. Başkaları da var, zaten bütün üyeler çok değerli insanlar. Sanırım Vakıfta yurt dışı eğitim kurumlarıyla bağlantısı olan, tavsiye alınabilecek bir üye istenmiş. Benim ismim önerilince de sevinerek kabul ettim elbette. Covid yüzünden çoğu Zoom üzerinden olsa da son üç senedir Vakıf toplantılarına katılıyorum, kendi yurt dışı tecrübelerim çerçevesinde bazı komitelere tavsiyelerde bulunuyorum, umarım ileride daha da faydam olacak Vakfa.

Son olarak UAA’nın hayatınızdaki yeri hakkında neler söylemek istersiniz, buradaki eğitiminiz ve arkadaşlarınızın kariyerinize ve hayatınıza etkisi nasıl oldu? 

Üsküdar Amerikan’daki eğitimim beni hayata hazırladı. Daha önce dediğim gibi eğer çekinmeden dünyanın dört bir yanında her türlü ortama girebildiysem bunda UAA’nın çok büyük etkisi var. Lise arkadaşlarımın bazılarıyla hâlâ görüşüyorum, birçoğuyla da sosyal medya sayesinde bir bağım var. Bizim seneden çok akademisyen çıktı. Öyle bir bağımız da var. Öğrenciyken biraz da ergen psikolojisiyle birçok şikâyetim vardı elbet, ama şimdi “iyi ki Üsküdar Amerikan’a gitmişim” diyorum. Vakıf toplantılarıyla bu fikrim iyice pekişti. Ne büyük bir şans böyle parlak bir mezun cemaatinin ve böyle bir eğitim geleneğinin parçası olmak. Örneği dünyada az bulunur. 



Güncel Haberler
Abdullah S. Paksoy (TAC’72) 67 yaşında İtalya’daki Messina Boğazı’nı yüzerek geçen Abdullah S. Paksoy, böylece TAC mezunlarının İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçme geleneğini uluslararası boyuta taşıdı. 25 Kasım 2022
Evrim Kavcar (UAA’94) Akademisyen ve heykel sanatçısı Evrim Kavcar’ın eserleri, kendisi gibi Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu olan Emir Barın’ın (UAA’04) geçtiğimiz yıllarda bir sanat merkezi haline getirdiği Barın Han’daki bir sergide izleyiciyle buluştu. 25 Kasım 2022
Elif Çimen (UAA’94) Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin öğretim üyeleri arasında bulunan Prof. Dr. Elif Çimen, ürettiği eserleri bu kez de Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü Gravür Atölyesinin retrospektif nitelikli karma sergisinde sanatseverlerle buluşturdu. 25 Kasım 2022
Cem Arman Yenel (UAA’15) Üsküdar Amerikan Lisesinin ardından eğitimine Boğaziçi Üniversitesinde Ekonomi ve Sosyoloji bölümlerinde çift ana dal alarak devam eden Cem Arman Yenel, akademik başarısının yanı sıra müzik alanında da adından söz ettiriyor. 25 Kasım 2022
Robert (Bob) Samuel Keller Talas Amerikan Okulunun unutulmaz öğretmenlerinden, okul müdürlüğü görevini de yürütmüş Robert (Bob) Samuel Keller'ın 10 Eylül 2022 Cumartesi günü 92 yaşında vefat ettiğini üzülerek öğrendik. 24 Kasım 2022
Deniz Alp Göyen (TAC’94) Bursa’da çocuk ve bebeklere yönelik giyim, oyuncak, mobilya mağazası bulunan, yanı sıra www.kidsandnests.com sitesi üzerinden Türkiye’nin dört bir yanına hizmet veren Deniz Alp Göyen, ürünlerinin satış kanalı olarak Trendyol ile çalışan bir girişimci. 24 Kasım 2022
Doğa Kuruoğlu (UAA’13) Üsküdar Amerikan Lisesinin ardından eğitimine Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde devam eden Doğa Kuruoğlu, doktorasını ABD’nin Minnesota eyaletindeki Mayo Clinic’te tamamladı. 24 Kasım 2022
Nurdanpınar Kömürcüğolu Toköz (ACI’81) 20 yılı aşkın süre önemli şirketlerde Öğrenme ve Gelişim Uzmanı olarak çalışan, kariyeri boyunca başarının ancak iyi yetişmiş insan kaynağıyla olabileceğine inanan ve insana yatırımın önemini her yerde dile getiren Nurdanpınar Kömürcüoğlu Toköz, elde ettiği deneyimi daha fazla kişiyle paylaşabilmek amacıyla, “Nurdanpinar Solutions for Human Performance / Nurdanpınar İnsan Performansı Çözümleri” adlı bir danışmanlık şirket kurdu. 24 Kasım 2022
Pınar Ersoy (ACI’02) The Milwaukee Journal’ın kurucusu Lucius Nieman’ın adını yaşatmak amacıyla 1938’de kurulan Nieman Gazetecilik Vakfı, o yıllardan günümüze 100 ülkeden 1700 gazeteciye eğitim verdi. 24 Kasım 2022
Alp Osmanoğlu (TAC’83) Tarsus Amerikan Koleji mezunu Alp Osmanoğlu, otomotiv sektörünün dünyaca ünlü markası Toyota’da yıllardır üst düzey yönetici olarak görev yapıyor. 24 Kasım 2022
Ömür Özkardeşler (TAC’01) Ömür Özkardeşler, Trendyol’da “Tedarik Zinciri ve Uluslararası Operasyonlar Başkanı” olarak göreve başladı. 24 Kasım 2022
Füsun Çuhadaroğlu (ACI’75) “Mesleğime olan sevgim ve bağlılığımın çok önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu hep düşünürüm. En az onun kadar etkili olan bir şey de çocuklara olan sevgimdir.” 24 Kasım 2022
Mehmet Cüneyt Üvey (TAC’85) Merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan “Information Systems Audit and Control Association (ISACA) / Bilgi Sistemleri Denetim ve Kontrol Derneği”, 188 ülkede 225 şubesi ve 150 bin üyesi olan bir kuruluş. 24 Kasım 2022
Talya Nisari (ACI’18) İzmir Amerikan Koleji mezunlarından Talya Nisari, dünyanın dört bir yanında eğitim alan gençlerin başvurabileceği GreaTR adında bir platform kurdu. 24 Kasım 2022
Sefa Ulukan (TAC’78) Tarsus Amerikan Kolejinin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimine devam eden, genç yaşlardan itibaren fotoğraf sanatına tutkuyla bağlı olan Dr. Sefa Ulukan, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonunun (TFSF) Başkanlığını üstlendi. 24 Kasım 2022
Emine Arıkan (TAC’02) ABD'DE Doktora eğitimiNE devam eden Emine Arıkan, 3 Haziran-3 Temmuz tarihlerinde ziyaretçi ağırlayan, “One ClImate EIght RealItIes” sergisini açtı. Arıkan’ın kurduğu Rema CreatIve Research Lab’in ilk etkinliği olan sergide, sekiz sanatçının yapay zekâ kullanarak hazırladığı eserlerine yer verilirken, organizasyonun özgün müziklerinde bir başka TAC’lİ Kaan Uysal’ın (TAC’02) imzası vardı. 24 Kasım 2022
Füsun Onur (UAA’56) Heykeltıraş ve yerleştirme sanatçısı Füsun Onur, Nisan ayında başlayan 59. Venedik Bienali’ndeki “Evvel zaman içinde...” isimli sergisiyle ülkemizi başarıyla temsil etti. 50 yılı aşan sanat pratiğiyle Türkiye’nin ilk kadın heykeltıraşlarından biri olan ve yerleştirme alanında dünyadaki öncüler arasında bulunan Onur’un eserleri ve sanatı üzerine kitaplar ve tezler yazıldı. 24 Kasım 2022
Prof. Dr. Egemen Eroğlu (TAC’90) Üniversite sınavında bütün tercihlerini tıp eğitimi üzerine yapan, yıllarca eğitimden geçtikten sonra profesör unvanı alan Egemen Eroğlu, gerek ekonomik sorunlar ve mesleğin itibarsızlaştırılması, gerekse uzun mesai saatleri nedeniyle çocuk cerrahisi bölümlerinin tercih edilmediğinin altını çizerek, kendisinin türünün son örnekleri arasında bulunduğu söylüyor. 23 Kasım 2022
Prof. Dr. Berna Güroğlu (UAA’94) Hollanda’daki Leiden Üniversitesinde Sosyal İlişkilerde Nörobilim Profesörü Berna Güroğlu’nun yöneticilerinden biri olduğu Growing Up Together in Society (GUTS) araştırma projesi, 22 milyon Euro’luk bir kamu fonu kazandı. 23 Kasım 2022
Prof. Dr. Ayşe Zarakol (UAA’95) Doğu ile Batı… İster örtülü, isterse açıktan olsun yüzlerce yıldır uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde dayanak noktası olarak görülen, gösterilen bir role sahip. Batı'nın ekonomik gücünü veya Doğu'nun az gelişmişliğini temel alarak indirgemeci sonuçlara varmak sadece politik arenada değil, toplumların gündelik yaşamında da etkili oluyor. 23 Kasım 2022
Zeynep Deniz (TAC’91) “Sürdürülebilirlik” bölümümüzde bu sayı, Tarsus Amerikan Koleji mezunlarından Zeynep Deniz’i konuk ediyoruz. Deniz, son bir senedir ilgi alanına giren “balkon bahçeciliğiyle” ilgili deneyimlerini Connect okurlarıyla paylaştı. 11 Kasım 2022
Elif Özkul Gökmen (TAC’91) Hemen her gün iklimle ilgili haberleri dinliyoruz, okuyoruz. Avrupa’yı kavuran sıcak hava dalgaları, eriyen buzullar, sel, kuraklık, fırtına, yangın ve göç haberlerine maruz kaldığımız bir dönemde, bir iklim yazısı daha okumaya başladığınıza göre size, bir yandan bugüne dek okuduklarınızı daha anlamlı hale getirecek, diğer yandan da konuyu farklı perspektiflerden değerlendirmenize yardımcı olacak bir yazı sunma sorumluluğuyla yazmaya başlıyorum.  11 Kasım 2022
Simel Eşim (ACI’84) Toplumsal fayda sağlayan çalışmalar gerçekleştirebilme hayalinin tohumlarının İzmir Amerikan Kolejinde atıldığının altını çizen Simel Eşim, aldığı eğitim ve gerçekleştirdiği çalışmalar sayesinde bugün Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) kooperatifler ve sosyal ve dayanışma ekonomisi (SDE) konularındaki global portföyünü yönetiyor. Diğer bir ifadeyle başta kadınlar olmak üzere tüm çalışanların haklarını korumak, onların çok daha iyi koşullarda yaşayabilmelerini sağlayabilmek amacıyla sosyal ve iktisadi alanda örgütlenmelerine yönelik projeler üretip hayata geçiriyor. 11 Kasım 2022
Defne Ongun Müminoğlu (TAC’89) Yazar Defne Ongun Müminoğlu, kendisi gibi Yazar ve Eğitim Danışmanı olan yakın arkadaşı Banu Tozluyurt ile beraber, “Birlikte Geleceğiz Destek Projesi”ni hayata geçirdi. Kadınların ve çocukların kültürel, sosyal ve ekonomik gelişimini temel alan proje kapsamında, her ay dezavantajlı bir bölgeye giderek oranın yerel halkıyla buluşuyorlar. 11 Kasım 2022
Piraye Erdem (ACI’80) SEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Piraye Erdem ile İzmir Amerikan Koleji günlerinden SEV’deki çalışmalarına, avukatlık mesleğinden Vakfın yeni planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. 11 Kasım 2022
Nilhan Çetinyamaç (ACI’83) Sekiz yıldır Robert Kolejin Türk Müdürü olarak görevini başarıyla sürdüren Nilhan Çetinyamaç ile ACI’daki öğrencilik günlerinden öğretmenlik mesleğine, kurucu müdür unvanıyla 18 yıl İzmir SEV’de bulunmasından Robert Kolejdeki görevine uzanan keyifli bir sohbet yaptık. 10 Kasım 2022
Funda Cüceloğlu (UAA’84) Funda Cüceloğlu, mezun olduğu Üsküdar Amerikan Lisesinde tam 11 yıl Okul Müdürlüğü görevini üstlendi ve bu sene emekliliği nedeniyle bayrağı devretti. Bir mezun olarak bu görevi yürütmenin hem büyük bir sorumluluk hem de büyük bir gurur olduğunu belirten Cüceloğlu, okulla bağlarının bundan sonra da devam edeceğini, kendisine ihtiyaç duyulan her an destek vermeye hazır olduğunu söylüyor. Tüm emekleriniz için sonsuz teşekkürler... 10 Kasım 2022
Prof. Dr. Emel Uysal Ünsal Tohumları çok değil, sadece birkaç ay önce atılan SEV Araştırma ve Etki Departmanının Müdürü Dr. Emel Uysal Ünsal, “Vakfımızın ve okullarımızın etkisini yaygınlaştırmak ve eğitim sistemine katkı sunmak amacıyla çalışacağız” diyerek bölümün faaliyetlerini ve hedeflerini anlatıyor. 10 Kasım 2022
Prof. Dr. Güray Erkol 1997 yılında Sağlık ve Eğitim Vakfı tarafından üç şehirde kurulan SEV İlköğretim Kurumları 25. yılını kutluyor. Çeyrek yüzyıl önce eğitim hayatına başlayan Üsküdar SEV, İzmir SEV ve Tarsus SEV, beslendikleri köklü eğitim geleneğinin zengin toprağında serpilip gelişerek Türkiye’nin en iyi ilköğretim kurumları arasına girdiler. Mezunları tarafından kurulan SEV’in yönetsel, finansal ve bilgi birikiminin nasıl yepyeni ve güçlü eğitim markaları yaratmayı başardığını ve gelecek planlarını SEV Genel Müdürü Prof. Dr. Güray Erkol ile konuştuk. 10 Kasım 2022
Faruk Bozbey (TAO’61- TAC’64) Talas’tan Tarsus’a TAC’li Bozbey’ler 04 Haziran 2022
TAC İsimlendirme TAC öğretmenlerini hep hatırlayacak! 02 Haziran 2022
Semiha Malatyalıoğlu Bir geleneğin mimarı 01 Haziran 2022
Sema Güler 31 Mayıs 2022
Prof.Dr.Güray Erkol “Gelecek de sadece insanla anlamlı” 30 Mayıs 2022
Nesteren Kesen Nalbantoğlu 29 Mayıs 2022
Galia Hasid Morhayim (UAA’96) “Anahtar Kelimemiz: İLİŞKİ” 27 Mayıs 2022
Happy Vernal Equinox! İlkbahar Kutlu Olsun! 1966 yılında ABD’den Tarsus’a öğretmen olarak gelen John F. Snyder, o yıllarda TAC’de okuyanlar için öğrencileriyle ilişkileri ve masaya bağdaş kurup anlattığı dersleriyle efsaneleşen öğretmenlerden biri. 27 Mayıs 2022
SAC’nin yeni Okul Müdürü: Dr. Akın Metli SEV Amerikan Kolejinin (SAC) yeni Müdürü, eğitim alanında tecrübeli, akademik çalışmaları bulunan Dr. Akın Metli oldu. 26 Mayıs 2022
Prof. Dr. M. Tamer Özsu (TAO'66 / TAC’70) Talas’ın taş merdivenlerinden veri biliminin temel taşlarına... 24 Mayıs 2022
Zeynep Oğuz (UAA’16) BBC’nin in-house ajansı BBC Creative’de kreatif yönetmen olan Zeynep Oğuz, reklamcılığın yanı sıra uzun ve kısa metrajlı film alanında rüştünü çoktan ispatladı. Genç yaşına rağmen birçok ödül aldı ve son olarak Promax 2021’de “Best Newcomer” dalında Silver ödülünü kazandı. 23 Mayıs 2022
Raşel Rakella Asal (ACI’69) Raşel Rakella Asal, çeşitli yayın organlarında çıkan yazılarından derleyerek oluşturduğu “Çılgın Bir Devinimdir Yaşamak” adlı kitabında, eserleriyle dünyayı tekrar ve tekrar dönüştüren isimleri mercek altına alıyor. 22 Mayıs 2022
Pınar Coşkuner Genç (UAA’89) Eserlerinde özlem ve aidiyet gibi kavramlarının yanı sıra toplumsal ve bireysel hafızaya odaklanan Eda Soylu, geçen yılın son aylarında yeni bir sergiyle çıktı sanatseverlerin karşısına: “Yetişkinler İçin Oyun Blokları”. 21 Mayıs 2022
Çitim Dontlu Oğuz (ACI’82) Mezunu olduğu İzmir Amerikan Kolejinde Okul Doktoru olarak görev yapan Çitim Dontlu Oğuz, Connect için kaleme aldığı yazıda, hayatındaki tüm önemli kararlarda ACI’ın etkisi olduğunu belirtiyor. 20 Mayıs 2022
Mezun Kitaplığı 2 Her ne kadar geniş kitleler kendisini çevirdiği kitaplarla tanısa da o aynı zamanda tiyatro eleştirmeni, yazar, eğitmen, gazeteci, sahne ve kostüm tasarımcısı… Üstelik, yaptığı her işte, “İki karpuz bir koltuğa sığmaz” atasözünü boşa düşürecek kadar başarılı. Birçok yabancı yazarın kitaplarının keyifle okunmasında onun katkısı büyük. 19 Mayıs 2022
Sara Pardo İzmir’de doğup büyüyen, kentin bütün kültürel değerlerinin nesilden nesle aktarılabilmesi için çaba sarf eden ve çevresi tarafından “İzmir âşığı” olarak bilinen Sara Pardo, görmek isteyen gözler için bu kentte çok şey olduğuna inanıyor. 18 Mayıs 2022
Kısalar Eserlerinde özlem ve aidiyet gibi kavramlarının yanı sıra toplumsal ve bireysel hafızaya odaklanan Eda Soylu, geçen yılın son aylarında yeni bir sergiyle çıktı sanatseverlerin karşısına: “Yetişkinler İçin Oyun Blokları”. 18 Mayıs 2022
Beyza Boyacıoğlu (UAA’05) Akıllı telefonlar için tasarlanan ve kitle fonlaması desteğiyle hayata geçirilen “ZEKIMURENHATTI.COM”UN yaratıcısı Beyza Boyacıoğlu, bu sıra dışı interaktif web belgeselini dijital bir sanat eseri olarak görüyor. 17 Mayıs 2022
SEV Hizmet Plaketi töreni Uzun süredir SEV Yönetim Kurulunda gönüllü olarak çalışan, bazıları yeni dönemde de göreve devam edecek Yönetim Kurulu üyelerine, SEV Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Yaltır, yeni SEV Yönetim Kurulu Başkanı Piraye Erdem, SEV Genel Müdürü Prof. Dr. Güray Erkol'un katıldığı etkinlikle SEV Hizmet Plaketleri verildi. 12 Mayıs 2022
Nefise Bazoğlu (UAA’67) Dönüyorsa bu dünya hâlâ, eşitsizlikleri, yoksulluğu, yoksunluğu gidermek isteyenlerin çabalarıyla dönüyor. Nefise Bazoğlu da hayatının önemli bölümünü, yerkürenin herkes için daha yaşanılabilir bir yer olması için gayret göstermiş bir isim. 12 Mayıs 2022
Mustafa Doğaç Başkafa (ACI’21) İzmir Amerikan Koleji 1997 mezunlarının 2015’te genç yaşta kaybettikleri sınıf arkadaşları Sadık Emre Çaputçu anısına başlattıkları SEV okullarındaki ilk mezun sınıfı bursunu alan Mustafa Doğaç Başkafa, 2021’de mezun oldu ve İtalya’da, Bologna Üniversitesinde eğitimine devam ediyor. 11 Mayıs 2022
Gözde Bulgurcu (UAA’09) İzmir Amerikan Kolejinde “Sınıf Bursları”nın kurumsal bir nitelik kazanmasında emeği geçenler arasında bulunan Esma Akkuş ve Burak Kale, başarılı ve yetenekli çocukların eğitimine katkı sağlayarak iyi bir geleceğe doğru ilerlemesinde rol üstlenmenin önemini anlatıyor. 10 Mayıs 2022
Elif Özkul Gökmen (TAC’91) Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir, Tarsus ve SEV Amerikan Kolejleri, SEV İlköğretim Kurumları ve Redhouse Kidz’in bağlı olduğu SEV, tüm dünyanın olağanüstü bir dönemden geçtiği koronavirüs pandemisinde kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, bir proje hayata geçirdi. 08 Mayıs 2022
Oya Karabekir (UAA’68) ve Zeynep Karabekir (UAA’01) Zeynep Karabekir, kendisi gibi Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu olan annesi Oya Kılıç Karabekir ile birlikte online iç tasarım şirketi Tasarlayolla ile yurt içi ve yurt dışından kendilerine başvuran kişilere danışmanlık hizmeti veriyor. 07 Mayıs 2022
Mine Dedekoca (UAA’99) Kendini, “uzaktan çalışma kültürü küratörü” olarak tanımlayan, Türkiye’nin ilk uzaktan çalışma uzmanlarından, aynı anda iki girişiminde ve ABD’li bir şirkete uzaktan çalışan Mine Dedekoca ezberinizi bozabilir. Pandemiyle birlikte tüm dünyanın gündemine giren uzaktan ve esnek çalışmanın ana akım olarak iş hayatına hâkim olacağını savunuyor Mine Dedekoca... 06 Mayıs 2022
Esen Bulut (UAA’03) Dünyadaki iş yapış biçimlerindeki değişimi beş yıl önceden görerek yola çıkan Esen Bulut, kurduğu “Rimuut” adlı web servisleri aracılığıyla, serbest profesyonellerin kendi şirketlerini kurmalarına gerek kalmadan faturalama ve tahsilat işlemlerini uluslararası standartlarda kolayca gerçekleştirmelerine olanak sağlıyor. 05 Mayıs 2022
Esma Akkuş (ACI’97) - Burak Kale (ACI’97) İzmir Amerikan Kolejinde “Sınıf Bursları”nın kurumsal bir nitelik kazanmasında emeği geçenler arasında bulunan Esma Akkuş ve Burak Kale, başarılı ve yetenekli çocukların eğitimine katkı sağlayarak iyi bir geleceğe doğru ilerlemesinde rol üstlenmenin önemini anlatıyor. 05 Mayıs 2022
Cem Uygur Saraydar (TAC’89) Cem Uygur Saraydar, ABD’de General Motors’da Ar-Ge ve inovasyon yöneticisi. Ağa bağlı araçlar, bilgi tabanlı eğlence ve insan makine arayüzü alanlarında çalışıyor. Kablosuz iletişim alanında çok sayıda patenti bulunan Saraydar, ürettiği fikirlerle pozitif fark yaratmayı hayal ettiğini belirtiyor. 04 Mayıs 2022
Hüseyin Diriöz (TAC’73) Bugüne kadar birçok ülkede Türkiye dış politikasının bir temsilcisi olarak büyükelçilik yapan ve bir diplomat olarak uluslararası ilişkilerin hassas noktalarını çok iyi bilen Hüseyin Diriöz, birçok şeyin muğlak olduğu bu döneme ilişkin öngörülerini paylaşıyor. 15 Nisan 2022
A. İlter Turan (TAC’59) Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Siyaset Bilimi Profesörü A. İlter Turan, Covid-19’dan önce var olan uluslararası sorunların pandemi sırasında hızlanarak devam ettiğini, salt koronavirüs salgınından kaynaklanan bir değişiklik gözlemlemediğini belirtiyor. Prof. Turan, geleceğe yönelik bugün yapılan bazı tahminlerin doğru olduğunu söylemenin iddialı olabileceğinin altını çiziyor. 14 Nisan 2022
50. Yılda, Bir Arada Sağlık ve Eğitim Vakfı, kuruluşunun 50’nci yılını renkli bir etkinlikle kutladı. 15 Eylül Cumartesi günü Koç Topluluğu Spor Kulübü’nde gerçekleşen etkinliğe, SEV Kurumları'ndan mezun olanlar, öğrenciler ve velilerle birlikte okulların eğitim ve yönetim kadrosu katıldı. Neşeli bir piknik havasında geçen gecede, her yaş için çeşitli sanatsal etkinlik ve spor karşılaşmalarına yer verildi. 13 Nisan 2022
Dünyayı Değiştiren Yıl: 1968 Dünyayı Değiştiren Yıl: 1968 12 Nisan 2022
130 Yıllık Coşku 130 yıllık coşku 11 Nisan 2022
Hazal Atay (TAC’09) Hazal Atay (TAC’09) 1923’ten günümüze Türkiye siyasetinde kadın 10 Nisan 2022
Anet Gomel (ACI’70) Anet Gomel (ACI’70) Emek verenler ödülü 10 Nisan 2022
Prof. Dr. Aslı Tolun (UAA’67) İzmir Amerikan Koleji öğrencimiz Deniz Bajin, yazdığı 4 ayrı makaleyle dünyanın en saygın üniversitelerinden olan Pomona College'a tam burslu erken kabul aldı. Öğrencimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. 09 Nisan 2022
Yaşam Boyu Gazetecilik Başarı Ödülü Mete Akyol’a (TAC’55) basında imzalı ilk röportajının yayımlandığı 22 Ocak 1955’ten bu güne 60 yıl olması nedeniyle, Gazeteciler Cemiyeti tarafından Yaşam Boyu Gazetecilik Başarı Ödülü verildi. 08 Nisan 2022
Efe Çelebi (UAA’99) DentGroup Yönetim Kurulu Başkanı Efe Çelebi, Covid-19 pandemisinin yaşandığı ve insanların kliniklere gitmekten imtina ettiği süreçte, ağız ve diş sorunu yaşayanlar için kurdukları online danışma hattı ile 9 binden fazla hastanın derdine derman oldu. 08 Nisan 2022
Serdar Küçükoğlu (TAC’76) İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Kardiyoloji Enstitüsü; Kardiyoloji Anabilim Dalında görev yapan Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu, geçmişte veba ve İspanyol gribi gibi salgınların olduğunu, bugün Covid-19’u yaşadığımızı, yarınsa başka salgınların olabileceğini söylüyor... 07 Nisan 2022
Arzu Denizbaşı (UAA’83) Tüm dünyayı saran Covid-19 pandemisini ve alınan önlemleri değerlendiren Marmara Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arzu Denizbaşı, “eski günler” tanımının artık geride bırakılması gerektiğini, zira bundan sonra da bu tür salgınların insanlığı etkileyeceğini belirtiyor ve bu nedenle sağlığa daha fazla yatırım yapılması gerektiğinin altını çiziyor. 07 Nisan 2022
Gül Yurtsever Ergör (ACI’81) Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ABD ve Epidemiyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gül Yurtsever Ergör, hastaneler ve doktorlar ne kadar iyi ve donanımlı olursa olsunlar salgını önlemeye yetmeyeceğini, bulaşın önüne geçecek tedbirleri almanın şart olduğunu belirtiyor. 06 Nisan 2022
Enis Habib (UAA’15) Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu Enis Habib, biyonik bacak alanında yaptığı çalışmalarla milyonlarca insanın yaşadığı bir soruna çözüm getirmeyi amaçlıyor. 05 Nisan 2022
Ece Eden (ACI’83) Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ece Eden, öğrencilerinden Mehmet Baysal ile birlikte geliştirdiği ve kendi adlarını taşıyan “Eden Baysal Dental Travma İndeksi” ile tüm dünya tarafından kabul edilen ve kullanılan bir çalışma gerçekleştirdi. 04 Nisan 2022
Gönül Özsoy Peker (ACI’69) Society for Neuroscience (SfN) tarafından sinirbilim eğitimine katkılarından dolayı ödüle layık görülen Gönül Ö. Peker, “Bugün bir eğitimci olarak değerlendirdiğimde, bizim zamanımızdaki ACI’ın, sunduğu seçmeli dersler ve farklı kulvarlarla, gerçek anlamda ‘kök hücre’ yetiştiren bir gelişim yuvası olduğu kanısındayım” diyor. 03 Nisan 2022
Milli implant ve milli kemik tozunun yaratıcısı Geliştirdiği diş implant teknolojileri ile Avrupa’nın en büyük implant fabrikalarından birini kurarak Eylül 2016’da faaliyete geçiren Dr. Talat Buğur, önümüzdeki yıl, dünyada sadece sayılı ülkenin üretebildiği kemik grefti’nin de (kemik tozu) Türkiye’de üretimine başlıyor. 02 Nisan 2022
UAA`nın Hayatımda Çok Önemli Bir Rolü Var UAA’nın hayatımda çok önemli bir rolü var 01 Nisan 2022
Ayşe Ülkü Ersin (UAA’57) Ayşe Ülkü Ersin, anlattıklarıyla bizleri 1950’lerin Üsküdar Amerikan Lisesinde kısa bir gezintiye çıkarıyor. Kâh yatılı olmanın kendisinde yarattığı duygulardan söz ediyor, kâh hayatını etkileyen öğretmenlerini anıyor. Kız okulu olduğu için erkek kılığına girerek sahneye çıkması da var değindikleri arasında, çok güzel “Rock’n Roll” yapmaları da. Başlığımıza da taşıdığımız sözleri ise UAA’nın onun hayatındaki yerini çok iyi tanımlıyor. 31 Mart 2022
Ayşe Hortaçsu Birsel (ACI’60) Kolejden mezun olur olmaz Amerika’da felsefe ve arkeoloji eğitimi alacaktı. Ancak hayat ona farklı bir senaryo hazırlamıştı. Evlendi, eşi büyükelçi ve ressam İsmet Birsel’in yurtdışı görevi nedeniyle arkeoloji eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Dünyayı dolaştı. Ayşe Hortaçsu Birsel (ACI’60) ile duvarları eşinin resimleriyle dolu Çeşme Dalyanköy’deki yazlık evinde buluştuk, okul anılarını konuştuk. 30 Mart 2022
Ülkü İzmirligil (UAA’59) Tıp doktoru olmak isterken ailesinin telkinleriyle yönünü arkeolojiye çevirmiş Ülkü İzmirligil. Side Antik Kenti başta olmak üzere birçok kazıya katılarak, geçmişin izlerinin bugüne taşınmasında rol oynamış. Şimdi emeklilik günlerinin tadını çıkarıyor ve yoğun temposu nedeniyle ötelemek zorunda kaldığı yurt içi gezilerini gerçekleştiriyor (pandemiden önce). UAA’ya başladığı ilk günler ve oradaki öğretmenler ise dün mezun olmuşçasına hafızasındaki tazeliğini koruyor ve okulun kendisine disiplinli olma, şartlara uyum sağlama, mücadele etme gibi birçok değer kazandırdığını söylüyor. 28 Mart 2022
Güngör Orhon Pura (ACI’47) İzmir Amerikan Koleji öğrencimiz Deniz Bajin, yazdığı 4 ayrı makaleyle dünyanın en saygın üniversitelerinden olan Pomona College'a tam burslu erken kabul aldı. Öğrencimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. 26 Mart 2022
Sezer Birsel Birkan (ACI’55) İzmir Amerikan Kolejinden 1955 yılında mezun olan Sezer Birsel Birkan, hukuk tahsilinin ardından mesleğini bir süre yaptıktan sonra İngilizce öğretmeni olarak çalışmış. Kendi köklü ve renkli aile hikâyesini kaleme aldığı “Üç Evlerin Öyküsü” kitabının da yazarı olan Birkan’dan tadına doyum olmayacak Kolej anılarını dinledik. 25 Mart 2022
Neşe Yörük Kınay (UAA’62) Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu Nazlı Nalbantoğlu, Connect okurları için, okuldaşı olan ve “abla” diye hitap ettiği Neşe Yörük Kınay ile sıcacık ve samimi bir söyleşi yaptı. Kınay, kendisiyle yapılan bu söyleşide, hem Üsküdar Amerikan’ın o yıllardaki görünümünü hem de UAA’lı olmanın kendisine sağladığı avantajları anlatıyor. 24 Mart 2022
Ayşe Mayda (ACI’37) Türkiye’nin ilk kadın ortodontisti Ayşe Mayda, 104 yaşına rağmen berrak hafızasıyla bizlerle kolej anılarını paylaşıyor. Yaşam enerjisini ise eski fotoğraflardan ve güne, yapılacak işler listesiyle başlamaktan alıyor. 23 Mart 2022
Yıldız Tınas İzmiroğlu (ACI’46) Yıldız Tınas İzmiroğlu (ACI’46) Okul, hayata uyumlu yetiştiriyor… 22 Mart 2022
Seçkin Selvi (UAA’57) Dile kolay, tam 168 kitabın dilimize kazandırılmasında onun emeği var. “168 kitap okuyana aydın diyorlar bu memlekette,” diyor Seçkin Selvi, biraz müstehzi bir şekilde. Edebiyat çevirilerinin niteliğini belirleyen temel unsurunsa, çevirmenin yazar kumaşına sahip olup olmamasından kaynaklandığını söylüyor. 21 Mart 2022
Dr. Emel Akaltın ÜAL’48 Dr. Emel Akaltın ÜAL’48 Beyaz önlük tutkusu Emel Akaltın, Türkiye’nin ilk kadın jinekologlarından… Buluşma’ya başta Miss. Martin olmak üzere efsanevi öğretmenlerini, Üsküdar Amerikan’ı, Ankara Tıp Fakültesi’ni ve kadın doğum uzmanı olmasının hikâyesini anlattı. 20 Mart 2022
Turhan Uygur(TAC’45) TURHAN UYGUR (TAC’45) TAC’nin çınarı, Atatürk’ün büyük hayranı, Türk tarımının öncülerindendi... 19 Mart 2022
Aylin Başakın (ACI’83) İzmir Amerikan Koleji (ACI) Yetişenler Derneği’nin yeni başkanı Aylin Başakın, 2020 yılı itibarıyla bayrağı, dernekte omuz omuza çalıştığı Sevin Oran’dan devralarak göreve başladı. Yetişenler Derneği’nde yıllardır gönüllü olarak görev alan Başakın, önümüzdeki döneme ilişkin çalışmalar hakkında Connect’in sorularını yanıtladı… 18 Mart 2022
Saadet Timur Üsküdar Amerikan Lisesinde uzun yıllar Türkçe ve Edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Saadet Timur, ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen (1985) unutulmayan isimlerden biri. Öğrencilerinden Ayşegül Günkut Yüksel, sevgili öğretmeni Saadet Timur'u anlatıyor. 17 Mart 2022
Mehmet Özel (TAC’90) Tarsus Amerikan Koleji Mezunlar Derneğinin yeni başkanı seçilen Mehmet Özel, okulunun kendisi için anlamının büyük olduğunu, TAC’lileri ise ikinci ailesi olarak gördüğünü söylüyor ve TAC’ye hizmet etmekten duyduğu mutluluğu bizlerle paylaşıyor. 16 Mart 2022
Defne Pektaşdan Ersözlü (ACI’91) Yeni bir dünya oluşurken, hayatta bir çocuğa verebileceğiniz en büyük zenginlik geleneksel olan, güçlü bağlar ve güzel arkadaşlıklarla dolu bir eğitim. Üç nesil boyunca bunun paylaşılması ise paha biçilmez... 16 Mart 2022
Berna Altan Yüzbaş (UAA’93) Anneannesinden, annesinden ve kendisinden sonra kızı da Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu olan Berna Altan Yüzbaş, UAA’daki geleneğin nesiller arasındaki farklılıkları ortadan kaldırarak mezunlarının ortak bir dil, üslup ve bakış açısıyla dünyaya bakmalarına aracılık ettiğine dikkat çekiyor. 15 Mart 2022
Begüm Üçer Dilmen (ACI’77) İzmir Amerikan Kolejinden mezun olduktan ve yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra profesyonel hayata atılan, orada edindiği tecrübeyi Sağlık ve Eğitim Vakfına taşıyan Begüm Üçer Dilmen, tüm mezunların gerek SEV’e, gerekse okullara katkı sunabileceğini söylüyor. 14 Mart 2022
Didem Kaper (ACI’91) Annesi, anneannesi ve kendisi gibi kızı da İzmir Amerikan Koleji’ne giden Didem Karer, okulun kendileri için taşıdığı önemi Connect okurları için kaleme aldı. 12 Mart 2022
Sevin Oran (ACI’56) İzmir Amerikan Koleji Yetişenler Derneği’nde 45 yıldır görev alan ve 17 yıldır da Başkanlık görevini yürüten Sevin Oran’a dernek yönetimi tarafından Onursal Başkanlık unvanı verildi. 10 Mart 2022
Atamalar MEHMET T. NANE (TAC’84) Dünya havacılığında bir ilk... Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane, Haziran 2022 itibarıyla göreve başlamak üzere Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. IATA’nın 77. Yıllık Genel Kurul Toplantısı’nda Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Nane, Birliğin ilk Türk başkanı olarak görevi bir yıl boyunca yürütecek. 28 Şubat 2022
Pelin Ekinci Kaya (Uaa’93) Üsküdar Amerikan Lisesinin ardından Bilkent Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler Bölümünde eğitim gören Pelin Ekinci Kaya, diplomat olmayı arzularken sinemanın cazibesine kapılıp, kendine bambaşka meslek seçen bir isim. 26 Şubat 2022
Sinem Sandıkçı Gökçen (TAC’96) Sinem Sandıkçı Gökçen, L’Oréal Türkiye’nin Ülke Genel Müdürü olarak atandı. Tarsus Amerikan Kolejnin ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun olan Gökçen, 2000 yılından bu yana L’Oréal Türkiye’nin çeşitli departmanlarında farklı görevler üstlendi. 25 Şubat 2022
Mehmet Buldurgan (TAC’69 Ortaokul) Girişimci ekosistemi Türkiye’nin geleceğini belirleyebilir Yıllarca Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde üst düzey yöneticilik yapan Mehmet Buldurgan, Melek Yatırımcılık konusunda lisans alan ilk sekiz kişiden biri. Ortaklarıyla birlikte kurduğu ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı ile başta gençlerİN YAPTIKLARI olmak üzere, birçok girişime maddi destek verip, tecrübe aktarımında bulunarak hayallerini gerçek kılmasını sağlıyor.... 24 Şubat 2022
Arın Özkula (UAA’02) - Enis Hulli (ACI’09) Beşinci yılda 5 çarpan hedefine ulaştılar Start-up’lara destek veren, girişimcileri yatırımcılarla buluşturan Arın Özkula ve Enis Hulli, bugüne kadar beş yatırım yaptıklarını, yıl sonuna kadar bu sayıyı sekize çıkarmayı planladıklarını belirterek, 500 Istanbul’un ilk fonunun dolar bazında yıllık yüzde 46 net geri dönüşle, henüz 5’inci yılında 5 çarpan hedefine ulaştığını söylüyor. 24 Şubat 2022
Gizem Moral Kunter (ACI’93) Bir işi bir kişi yapabiliyorsa, herkes yapabilir! 22 yıllık kurumsal iş tecrübesini yeni bir alan olarak değerlendirdiği girişimciliğe taşıyan Gizem Moral, bir hayalin gerçek kılınmasında en büyük engelin kişinin kendisi olduğuna vurgu yaparak, kendine ve gençlere sık sık şu cümleyi tekrarladığını söylüyor: “Başarısız olmadan denedim diyemezsiniz, denemeden de başarılı olmanızın imkânı yok.” 23 Şubat 2022
Özüm İlter Demirci (ACI’99) Ege Genç İş İnsanları Derneği bünyesinde faaliyet gösteren EGİAD Melekleri Yatırım Ağı aracılığıyla girişimcilere destek veren Özüm İlter Demirci, İzmir Amerikan Kolejindeki çeşitli kulüplerin gençler için büyük bir avantaj olduğunu vurgulayarak, “Yola erken koyulmak, girişimci ruh taşıyan tüm bireylerin elindeki en büyük koz olacaktır” diyor. 22 Şubat 2022
Sadık Gençoğlan (Tac’03) TAC’den 2003 yılında mezun olan Sadık Gençoğlu, üniversite eğitimine önce Université Paris-Sorbonne’da başladı. 21 Şubat 2022
Türker Oğuz (TAC’91) Girişimcilik sonrası “profesyonel yatırımcı” olmaya karar verip bu işe büyük bir ciddiyetle yaklaşarak 2014 yılında Venture ScIence firmasını kuran ve yedi yıllık zaman zarfında, 30 civarında yatırım yapan Türker Oğuz, sadece kâra değil, dünyaya ve insanlığa fayda sağlayacak alanlara odaklandıklarını söylüyor. 21 Şubat 2022
Namık Kural (TAC’76) Kendisi gibi yatırımcılarla bir araya gelerek TRAngels’ı kuran ve melek yatırımcı ağı oluşturan Namık Kural, bu alana yönelme nedenini şu sözlerle açıklıyor: “Hayatınıza o kadar güzel şeyler katılıyor ki, hiç bilmediğiniz konularda, birinci elden pırlanta gibi beyinlerden çıkan fikirleri dinliyorsunuz.” 20 Şubat 2022
Sırma Süren (UAA’02) Sırma Süren (UAA’02), geride bıraktığımız yılın Haziran ayında “Head of Communications” pozisyonuyla Google Türkiye ofisine transfer oldu. 19 Şubat 2022
Meryem Birsöz (TAC’03) Evcil hayvanlar ve onların sahipleri için Moshiqa markasını yaratan Meryem Birsöz (TAC’03), Warner Bros. Studios tarafından üretilen Wonder Woman 1984 filmi için lüks moda ortağı seçildi. 18 Şubat 2022
Aslı Altınışık (UAA’12) Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nda Proje Uzmanı olan Aslı Altınışık, hazırladıkları “Covid-19 Salgınının Türkiye’de Faaliyet Gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarına Etkisi Anketi” sonuçlarını değerlendirdi. 17 Şubat 2022
A. Murat Kavrar (TAC’92) DHL Freight Türkiye Genel Müdürü A. Murat Kavrar, Covid-19 salgını sırasında önemi bir kez daha gözler önüne serilen lojistik sektörünü Connect okurları için değerlendirdi. 16 Şubat 2022
Özlem Salur (UAA’81) Getir İnsan Departmanı Direktörü Özlem Salur, salgın döneminde alışveriş alışkanlıklarının değiştiğini, bu süreçte ticari kaygılardan ziyade insanlara fayda sağlayabilme sorumluluğuyla adım attıklarını belirtiyor. 15 Şubat 2022
Efe Kart (TAC’13) Pandemiyle tüm dünyanın, Türkiye’de de Hayat Eve Sığar aplikasyonuyla birçoğumuzun tanıştığı Temas Takip Uygulamalarını, bugünlerde kamu, belediyeler ve özel şirketlere sunmaya başlayan Geodo Teknoloji’nin ortaklarından Efe Kart’a soruyoruz. 14 Şubat 2022
Kaan Bilecik (UAA’09) Kaan Bilecik, geçen yılın Temmuz ayında, İndeks Bilgisayar'ın Satış ve İş Geliştirme Direktörü oldu. 13 Şubat 2022
Cahit Erdoğan (TAC’92) Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan, pandemi sürecinde aldıkları önlemleri, yeni normallerle birlikte gerçekleştirdiklerini ve dijital bankacılığın önemini değerlendirdi. 12 Şubat 2022
Kerem Macit (TAC’05) / Hande Macit (TAC’10) Kerem ve Hande Macit, günümüzde birçok gencin hayalini gerçekleştiren iki kardeş. Luwia markası altında ürettikleri el yapımı yoğurdu, Hollandalıların damak zevkine sunan Macit kardeşler, kaybolmuş bir tadı ve zanaatı geri getirmeyi amaçladıklarını belirtiyorlar. 11 Şubat 2022
Refik Kutluer (TAC’74) Birkaç yıl önce Tarsus’ta küçük bir evde olağan dışı güvenlik önlemleriyle bir yıl kadar süren kazılardan sonra hâlen hiçbir açıklama yapılmaması olayın gizemini korurken, konu üzerine 2000 yılı aşan tarihî bir perspektiften adeta dedektiflik öyküsü kaleme alan Refik Kutluer’in AncIent OrIgIns dergisinde yayınlanan ve kısa sürede en çok okunanlar arasına giren makalesi Dan Brown romanlarını aratmıyor. 06 Şubat 2022
Nilgün Arıt (UAA’67) Uzun yıllar ilaç sektöründe üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra Maya kültürüne gönül veren, bu kültürle ilgili kitaplar çevirip yazan, geçirdiği inisiyasyonların ardından “kırmızı kemer” ile Maya Şamanı olan Nilgün Arıt, günümüz insanının bu kadim bilgeliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğuna inanıyor. 05 Şubat 2022
Mezun Kitaplığı Amerikan kolejlerinden farklı dönemlerde mezun olanlar, bilgi birikimlerini, tecrübelerini, hayal güçlerinde canlandırdıklarını yazarak paylaşmaya devam ediyorlar. geride bıraktığımız aylar içinde mezunlarımızın okurlarla buluşturduğu kitapları bir araya getirdik. 04 Şubat 2022
Mehmet Gür (TAO’66 / TAC’69) Bundan iki yıl önce (2019) çıkardığı otobiyografi kitabı “Yol”dan ilham alarak söz yazarlığına başlayan Mehmet Gür, içinde 12 şarkının bulunduğu bir albüm çıkardı: “The Path”. Albümün tanıtımının yapıldığı www.thepathalbum.com sitesinde bir yazı kaleme alan Gür, Yol kitabındaki kişilerden, olaylardan ve yerlerden etkilenerek söz yazarlığına başladığını belirterek, şunları söylüyor: “Şarkı yapmak, hiç şüphesiz müzik bilgisi ve şarkı sözü yazma becerisi gerektirir. 04 Şubat 2022
Lisya Konfino Tavaşi (UAA’99) Seza Ünal Özeren (ACI’01) Lisya Konfino Tavaşi ve Seza Ünal Özeren, eğitimlerini farklı illerde ve ülkelerde tamamlamış, kariyerlerini de farklı alanlarda yapmış iki kadın. Onları bir araya getiren temel unsur ise sanata olan tutkuları ve hayata aynı köklü değerlerin ışığında bakmaları. 03 Şubat 2022
Gamze Olgun (TAC’88) Akademide aldığı ressamlık eğitiminin çok farklı bir alanda da değerlendirilebileceğini düşünerek rengârenk pastalar ve kurabiyeler yapan Gamze Olgun, açtığı Youtube kanalıyla “pastacılık sanatının” inceliklerini takipçileriyle paylaşıyor. 01 Şubat 2022
Elvan Özkavruk Adanır (ACI’85) Kahvenin birçok coğrafyadan farklı olarak bu topraklarda kültürel bir unsur olduğu muhakkak. evlilik arifesinde neredeyse başrol üstlenecek kadar değer verilen, derin soHbetlere eşlik eden kahve, bu kez de ACI mezunu ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Elvan Özkavruk Adanır’ın çalışmalarıyla sanatsal bir obje olarak karşımıza çıkıyor. 31 Ocak 2022
Ali Kabaş (TAC’76) Özgürlük ve tutku. İki kuvvetli duygu. Sevgili Ali Kabaş bu duyguları sanatına yansıtıyor. Uçarak fotoğraflayan Kabaş, GAIN TV ile birlikte “Uçan Dedektif” serisini yarattı. “Kısa Sorular, Kısa Cevaplar” köşemizde kendisine bu çalışmasını ve yaptıklarının insanların doğayla ilgili bilinçlenmesindeki etkisini konuştuk. 30 Ocak 2022
Gülin Üstün (ACI’86) Kariyerine önce reklamcılıkla başlayan, ardından film yapımcılığına yönelen Gülin Üstün, İstanbul Kültür Sanat Vakfının çatısı altında düzenlenen Köprüde Buluşmalar etkinliğinin gerçekleşmesine sağladığı katkı nedeniyle Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivalinde Başarı Ödülü aldı. 29 Ocak 2022
Elif Yonat Toğay (UAA’87) Çocuklar için bilimi, doğayı, hayvanları ve dostluğu konu alan eserler üreten Elif Yonat Toğay, minik okurlarına bu kez de “En Havalı Kaka Benimki” ve “Dodi Dişdostu” adlı kitaplarla sesleniyor. 26 Ocak 2022
Zümrüt Bozkurt (UAA’99) Turizm sektöründe yurt içinde ve yurt dışında çalıştıktan sonra içinde var olan sanata yönelen Zümrüt Bozkurt, kardeşiyle birlikte oluşturduğu BozMural markasıyla, iç mekânların duvarlarını renklendiriyor. 25 Ocak 2022
Fırat Yücel (ACI’97) İFSAK’ın 2020 Yılı Sinema Ödülü, Altyazı sinema dergisine verildi... Derginin hayat bulup 20 yıldır bağımsız olarak yoluna devam etmesini sağlayanlar arasında 1997 mezunu iki ACI’lı, Fırat Yücel ve Enis Köstepen de var. Kazanılan ödül nedeniyle sorularımızı yönelttiğimiz Yücel, Altyazı’nın bunca yıl ayakta kalmasının en önemli sebebinin kolektif üretimle oluşturulması olduğunu belirtiyor. 24 Ocak 2022
Halim Ercan (ACI’99) Oyuncu Halim Ercan, pandemi nedeniyle kültür ve sanat camiasının yaşadığı sorunlara bir nebze olsun derman olabilmek amacıyla Sahneport’u hayata geçirdi. Türkiye’nin ilk dijital kültür sanat merkezi olan bu platform, tiyatrodan konsere, sinema filmlerinden sergilere kadar birçok etkinliği sanal ortama taşıyor. 23 Ocak 2022
UAA’64’lü olmak… Üsküdar Amerikan Lisesi’nden mezun olmalarının üzerinden yarım yüzyıldan fazla zaman geçmesine rağmen birbirlerinden kopmayan ’64 sınıfı, hem okul ruhunu yaşatıyor hem de toplumsal sorumluluk projeleri üretiyorlar. 06 Ocak 2022
Serhan Antalyalı (TAC’83) Dr. Serhan Antalyalı, Rotary Kulübü’nde önemli görevler üstlenmeyi sürdürüyor. 2020-2021 yıllarında Rotary 2430’un Bölge Federasyon Başkanlığı’nı yapacak olan Antalyalı, birçok mezunun gerek iş, gerekse sosyal hayatta başarılı olmasını TAC’de aldıkları eğitime bağlıyor. 05 Ocak 2022
McCain’in Hatırası Tarsus’ta Yaşayacak McCain’in Hatırası Tarsus’ta Yaşayacak 03 Ocak 2022
ACI’00 Sınıfından Arkadaşlarının Anısına Burs ACI’00 Sınıfından Arkadaşlarının Anısına Burs 02 Ocak 2022
Gelenekten Geleceğe Bağış programlarımız desteklerinizle büyüyor İzmir Amerikan Koleji öğrencimiz Deniz Bajin, yazdığı 4 ayrı makaleyle dünyanın en saygın üniversitelerinden olan Pomona College'a tam burslu erken kabul aldı. Öğrencimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. 01 Ocak 2022
SEV 50. Yıl Bursu SEV 50. Yıl Bursu 50 yıl için 50 hayata dokunmak 31 Aralık 2021
Diana Deniz Noonan (ACI’78) Diana Deniz Noonan (ACI’78) Çocukları yarınlara hazırlayan 78’liler 29 Aralık 2021
SEV’den Minnettarlık İfadesi Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir, Tarsus ve SEV Amerikan Kolejleri, SEV İlköğretim Kurumları ve Redhouse Kidz’in bağlı olduğu SEV, tüm dünyanın olağanüstü bir dönemden geçtiği koronavirüs pandemisinde kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, bir proje hayata geçirdi. Koronavirüs sürecinde gece gündüz demeden büyük bir özveriyle çalışmaya devam eden sağlık çalışanları ile çocuklarına teşekkür etmek ve moral vermek amacıyla 10 bin kitap armağan etti. 27 Aralık 2021
Gelenekten Geleceğe Destek 26 Aralık 2021
Ayhan Sicimoğlu (TAC’70) Ayhan Sicimoğlu (TAC’70) Hastalarına duyurulur 23 Aralık 2021
MEZUN SINIFI BURSLARI Mezunlarımızın dönem arkadaşlarıyla bir araya gelerek oluşturdukları Mezun Sınıfı Bursları, 2019 yılında ciddi bir artış gösterdi. Dokuz yeni sınıf bursuyla mezunlar, Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın 2019-20 eğitim ve öğretim yılında 47.4 milyon liraya ulaşan toplam burs tutarındaki ağırlıklarını hissettirmeye başladılar. 09 Aralık 2021
x
Sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi. Tamam