Anneannesinden, annesinden ve kendisinden sonra kızı da Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu olan Berna Altan Yüzbaş, UAA’daki geleneğin nesiller arasındaki farklılıkları ortadan kaldırarak mezunlarının ortak bir dil, üslup ve bakış açısıyla dünyaya bakmalarına aracılık ettiğine dikkat çekiyor.
Dört nesil Üsküdar Amerikan Lisesi çatısı altında geçen eğitim serüvenimiz, anneannem Sevim Önal Yenen’in (UAA’46) Üsküdar Amerikan Kız Lisesine 1939 senesinde girmesiyle başladı. 1928 senesinde Kadıköy Moda’da dünyaya gelen anneannem, anne ve babasının kızlarının çok iyi bir eğitim almasını arzu etmeleriyle zamanın en iyi kolejlerinden olan Üsküdar Amerikan Kız Lisesine yatılı olarak kaydedildi. Çok mutlu ve verimli geçen yedi yılın ardından, on iki kız arkadaşıyla birlikte 1946 senesinde okulumuzdan mezun oldu.
Anneannem, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesine kabul edilmesine rağmen, günün koşullarında eğitimine devam edemedi. Bu durum, yaşamının sonuna dek üzülerek bahsettiği bir konu oldu. Bu yüzden hepimizin üniversite eğitimini tamamlaması onun için çok kıymetliydi. Prof. Dr. Ertuğrul Yenen’le yaptığı evliliğinden 1948 yılında annem Füsun Altan Yenen (UAA’66) dünyaya geldi. Bu kez anneannemin isteğiyle annemi okulumuzun sınavına soktular ve 1959 senesinde ikinci neslimiz Üsküdar Amerikan sıralarında eğitimine başlamış oldu. 1966 senesinde okulumuzdan mezun olan annem edebiyata olan ilgisi nedeniyle İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümüne başladı ve aynı bölümden diplomasını aldı. Annem beni de çok sevdiği okuluna göndermeyi kafasına koymuş olmalı ki, ilkokul 5. sınıfa geçtiğim yaz beni karşısına alıp ciddi bir konuşma yaptı. “Önümüzde çok zor bir sınav var. Seninle el ele verip güzelce çalışalım ki, sen de anneannenin ve benim okulumda iyi bir eğitim alabil” dedi. Tam bir sene süren sınav hazırlıklarının ardından 1986 senesinde nihayet ben de Üsküdar Amerikan Kız Lisesi çatısı altına girmeyi başardım. 1993 senesinde artık kapıları erkek öğrencilere de açık olan yeni adıyla Üsküdar Amerikan Lisesinden mezun oldum. Marmara Üniversitesinde diş hekimliği eğitimimi tamamladım ve ortodonti alanında uzmanlığımı yaptım.
2001 yılında kızım Cemre Yüzbaş dünyaya geldi. Ailecek onun da Üsküdar Amerikan’da eğitim görmesini çok istiyorduk. Zorlu bir sınav sürecinden sonra Cemre de 2015 yılında Üsküdar Amerikan ailesine katılmış oldu ve nihayet 2020 yılında mezuniyetini kutladık. Kızım da eşim ve benim izimizden eğitimini diş hekimliği yönünde sürdürmeye karar verdi. Kendisiyle okuldaş olmanın yanı sıra meslektaş olacak olmanın da gururunu taşıyorum.
Üsküdar Amerikan, geliştirdiği fiziksel ve teknolojik koşullarının arkasında sağlam ve köklü gelenek ve göreneklere dayanmaktadır. Bunlar öğrencilerine öylesine işlemiştir ki, nesiller arasındaki fark bile, okulumuz mezunları arasındaki sıkı bağ ve iletişimi kopartamamıştır. Ailemizde de kendim ve anneannemin yanı sıra kızım ve annem de her zaman ortak bir dil, üslup ve bakış açısına sahip olmuşlardır.
En önemlisi ise Üsküdar Amerikan Lisesi, kendi ayakları üstünde duran ve kendini özgürce ifade edebilme kabiliyetine sahip kadınları hem ailemize hem de toplumumuza katmıştır.
Yadsınamayacak kadar kuvvetli sosyal katkıların yanı sıra Üsküdarlı olmanın akademik takviyesi da göz ardı edilemez. Her birimiz üniversite sıralarına oturduğumuzda fark ettik ki, çoğu sınıf arkadaşımızın ilk defa karşılaştığı ödev ve sorunlarla biz defalarca kez yüzleşmiştik. Daha da önemlisi bunları kendi başımıza aşmış ve her bir engelde daha da gelişmiştik. Hayata adım attığımızda fark ettik ki, gerçekten de bir adım öndeydik.
Bizleri yetiştiren tüm Üsküdar Amerikan ailesine okulda geçirdiğimiz güzel günlerimiz ve biriktirdiğimiz anılarımız için teşekkürü borç biliriz.