3 Soru 3 Cevap
Abdullah S. Paksoy (TAC’72)
Geldim, gördüm, yüzdüm...
67 yaşında İtalya’daki Messina Boğazı’nı yüzerek geçen Abdullah S. Paksoy, böylece TAC mezunlarının İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçme geleneğini uluslararası boyuta taşıdı.
Haziran ayında İtalya’daki Messina Boğazı'nı yüzerek geçtiniz. Yüzmeye ilginiz ne zaman ve nasıl başlamıştı?
Yüzmeyi Adana’da dedemin bahçesinin sulama havuzunda öğrendim. 1960 yılında yapılan Seyhan barajının kanalları yazın çocukların oyun alanıydı. Sutopu ve yüzme şampiyonları hep Adana’dan çıkardı. 1965'te evimizin çaprazında 50 metre Olimpik Atatürk Yüzme havuzu vardı. Yazın sıcak günlerinde cıvıl cıvıl, çok keyifli bir yerdi. 10 metre kuleye çıkarsanız, atlamak zorundaydınız. Kurslara gelen çocukları havuzun ortasına fırlatıp, 15 dakikada yüzdüren hocalar gördüm. Sabah 5’te antrenmanlar olur, hafta sonları yarışlara girerdik. TAC yıllarımı yazları hep İstanbul’da, denizde geçirdim. Marmara temizdi o zamanlar. Üniversiteyi Amerika’da çok soğuk bir yerde olmasına rağmen üç tane yarı olimpik havuzu olan, yüzme bilmeyenin diploma alamadığı Cornell’de okudum. Dalış öğrendim. Kışları kapalı havuza takılırdım.
TAC’lilerin boğazları yüzerek geçme “challenge”ları nasıl başladı? Bu yaşta, “Ne gerek var Abdullah” diyenler oldu mu?
20 yıl kadar yüzmeye ara verdim, ta ki Boğaz yarışından haberdar olana kadar. 1989’da Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Kıtalararası ilk yarışa, 4 kadın 64 erkek yüzücüyle başlamıştı. SEV Buluşma dergisinde eski hocam Ruth Robeson’ın ÜAKL’deyken Boğaz'ı yüzerek geçmesiyle ilgili haberi de okuduğumda hayalim şekillendi. Karar verip, zaman ayırmam 10 yıl sürdü, 2014’te kaydolacakken seyahatler çıktı. Kısmet 2015 Ocak’ta TMOK’a kaydolmakmış. Mayıs'ta da -50 yıl evvel yüzdüğüm havuzda- 800 metre elemelerine 60’ıncı yaşımda katıldım. Jozef Amado da (TAC’67) vardı, onunla 6,5 km Boğaz serüvenine katılmak hoş bir sürpriz oldu. Ancak iki ay ciddi antrenman yapabildim. Metin Atamer (TAC’58) de giriyordu ve o birkaç kez Boğaz’ı geçmişti, tecrübelerini bizlerle paylaştı. 26 Temmuz 2015 Pazar sabahı Metin Atamer, Jozef Amado Abilerim ve Mustafa Kemal Çelikkol (TAC’98) ile 27’nci Kıtalararası yarış için buluştuk. TAC’li bir genç daha vardı ama o kalabalıkta görüşemedik. Boğaz gemi trafiğine kapatılmıştı. Kuruçeşme’den karşı tarafa start yerine giden gemiye dolan 1870 kişinin 820’si yabancılardı. Asıl keyif, derece almak değil, yarışı bitirmekti. Kandilli iskelesinden start verildiğinde alt alta, üst üste boğazın lacivert sularında kol, bacak çarpışarak FSM köprüsünün ortasını hedefleyerek başladık, bir saat sonra Kuleli karşısından sağ yaparak Suada yanından finişe girdik. Sonraları da SEV’den çok yüzen olmuştur. 2022’de yüzecek 2 bin 500 kişi arasına girebilmek bile zorlaşmış. 4 ilde seçmeler yapılmış. “Ne gerek var Abdullah?” diyen çok oldu, ama bu “extreme” bir spor değil. İleri yaşlar için ideal.
Messina Boğazı’na gelirsek, yarışta neler yaşadınız, bundan sonra yeni bir hedefiniz var mı?
Pandemiden evvel, yüzecek yeni ılık ve temiz sulara bakıyordum. Çanakkale Boğazı zor diyenler oldu. Open Water Swim grupları çok. Galapagos Adası, Macellan Boğazı... Dünyanın tüm tuhaf parkurlarında her yıl pek çok yarış yapılmakta. Kızım Elif (Paksoy, TAC’05) 2014’te İtalya’ya yerleşti, ben de gözümü çizmenin tam şut attığı yerdeki Messina Boğazı’na dikmiştim. Sicilya’dan İtalya’ya yüzmek aklıma yattı. 3,5 km ne kadar zor olacaktı ki? Pandemi nedeniyle aksayan birçok organizasyon gibi uluslararası yarışlar da bu yıla kadar ertelendi. Geçen yıl ABD’den Water World Swim’e (WWS) kaydoldum, bu yıl müsabaka oldu. Bu arada değişik havuzlarda antrenman yapıyordum. Tarsus Basket Grubu’nda baskete devam ettim, biraz da bisiklete biniyorum. Sonunda 23 Haziran 2022 Perşembe sabahı – WWS’in İtalyan donanmasından aldığı izinle, 16 yüzücü ve 4 küçük escort tekne ile Sicilya’da Capo Peloro-Torre Faro kulesinin altından Messina Boğazı’nı geçmek üzere start aldık. Hedef karşıda İtalya karasında Canitello kumsalı idi. Zamana karşı yarışmıyorduk. 60 dakika falan sonra tüm grubu İtalya’dan topladılar, benim saatim 5 bin 200 metre yazmıştı. Koca bir cruise gemisine durup yol verdik. Bir Türk yüzücü genç daha vardı, Halit Babucci ile orada tanıştık. Diğer yüzenler üç İngiliz çılgın kardeş ve ABD’den 11 kişi... Çoğu San Francisco - Alcatraz yarışına katılmış yüzücülerdi. Gruptan bir hanıma akıntılı bölgelerde tekne yedeğinde iple çekerek destek verdiklerini biliyorum. Wet suit giymek, hatta bone bile takmak zoruma gidiyor. Soğuk olmadıkça, temiz, ilginç yüzecek yeni sular bulurum elbet, bedenim bana yüzme demezse…