SEÇKİN SELVİ (UAA’57)
Yürekli, dirençli ve azimli...
Her ne kadar geniş kitleler kendisini çevirdiği kitaplarla tanısa da o aynı zamanda tiyatro eleştirmeni, yazar, eğitmen, gazeteci, sahne ve kostüm tasarımcısı… Üstelik, yaptığı her işte, “İki karpuz bir koltuğa sığmaz” atasözünü boşa düşürecek kadar başarılı. Birçok yabancı yazarın kitaplarının keyifle okunmasında onun katkısı büyük. Sözünü ettiğimiz kişi Seçkin Selvi. Bugüne kadar başkalarının yazdığı hikâyeleri, romanları Türkçeleştiren Selvi, şimdiyse Zeynep Miraç aracılığıyla kendi yaşam öyküsünü okurla paylaşıyor. “Seçkin, Yürekli, Dirençli ve Azimli” adıyla çıkan, bir nevi ülke tarihiyle paralellik taşıyan kitap, Doğan Kitap tarafından okura ulaştırılıyor. Kitabın tanıtım bülteninde şu sözlere yer veriliyor: “Bir yandan çeviri yaparken bir yandan fasulye ayıklayan, eleştiri yazısını tamamlayıp sobanın ateşini harlayan, çocuklarını büyütürken yaşadığı ülkenin zihin dünyasında yeni pencereler açan bir kadın... Yüzyıllık Yalnızlık gibi bir başyapıtı, başka bir çevirisi nedeniyle Sağmalcılar Cezaevi’nde yatarken, koğuşun keşmekeşi içinde, aklı dışarıdaki çocuklarındayken Türkçeye kazandırmış bir kadın... Sevdiklerinin erken vedalarına, devletin hoyratlığına, emeğinin karşılık bulmamasına rağmen dimdik ayakta durmaktan, üretmekten, yaşamdan zevk almaktan vazgeçmeyen bir kadın... Üretmekte direnen, teslim olmayan, yakın tarihin karanlık günlerinden nasibini fazlasıyla alsa da yaşam sevincini ve mizah duygusunu hiç kaybetmeyen… Bilgisini paylaşmakta bonkör, derdini paylaşmakta tutumlu... İşte okuyacağınız böyle bir yaşamın hikâyesi…”
BAHAR VARDARLI (ACI’68)
Korona Günlerinde Hallerimiz
“Korona günleri benim için zor geçmedi diyen varsa yalan söyler. Kendimize has uğraşlarımız elbette bizi oyaladı ama bu kadar özgür olduğumuzu düşündüğümüz veya sandığımız çağda evlerimize kapatılmak bizleri sıktı, bunalttı ve sanki dünyayı başımıza yıktı” diyor Bahar Vardarlı, Cinius Yayınevinden çıkan kitabını tanıtırken. Bu süreçte yaşadığımız korkuların, kayıpların, acıların yaşamımızı kararttığını belirten yazar, içimizde derin ve unutulmaz çatlaklar oluşturduğuna dikkat çekiyor. Tek düze olmayan yaşamda acıyla mutluluğun iç içe geçmesine vurgu yapan Vardarlı, kitabı neden yazdığını ise şu sözlerle aktarıyor: “Bu kitap sizleri biraz olsun gülümsetmek için, ‘sirkeyi elden geldiğince bal eylemek’ amacıyla yazıldı. Biliyorum sirkenin bala dönüşmesi imkânsız ama gülmek, gülümsemek baldan da yararlı. Bu kitapla gülümserken düşünmeniz dileklerimle...”
DOĞU YÜCEL (ACI’95)
Beter Ol Mitat Karaman!
Kendine has üslubu ve yarattığı karakterlerin hem son derece sıradan hem de sıra dışı olmasıyla hatırı sayılır bir okur kitlesi kazanan Doğu Yücel, 2017 yılında Can Yayınları tarafından basılan “Kimdir Bu Mitat Karaman” ile genç bir adamın oturduğu Cennet Apartmanında yaşadığı macerayı anlatmıştı. Bu yılın başında okurla buluşan “Beter Ol Mitat Karaman” ise bu maceranın devamı niteliğinde. İlki gibi yine Can Yayınları tarafından basılan bu roman, günümüz insanın sosyal paylaşım platformlarındaki hâllerine ve bu mecraların haksızlıklar karşısındaki rolüne odaklanıyor. Doğu Yücel, atılan tweet’lerin, açılan hashtag’lerin, yaptığımız sohbetlerin bir parçası hâline geldiği günümüzde, haksızlığa uğradığında tek bir kişinin bile arkasında durmadığı, “yalnız değildir” etiketiyle paylaşım yapmadığı Mitat Karaman’ın durumunu kimi zaman trajik, kimi zaman da gülümsemeye neden olan bir anlatımla aktarıyor okuruna. Kitap, tanıtım bülteninde şu sözlerle tanıtılıyor okurlara: “Doğu Yücel bu defa Cennet Apartmanına sığmayıp tüm bir şehre yayılan daha sert, daha absürt, daha heyecanlı, daha edepsiz ve her daim daha ‘yalnız’ bir hikâyeyle okurların karşısında. Beter Ol Mitat Karaman!, tabu tanımaz bir bilmece, sırlarla dolu bir saklambaç, çok yüzlü bir rubik küpü.”
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
(UAA’82)
AB’nin Kalbinden Biz(siz) Onlar
Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan ve Çimen Turunç Baturalp’in imzasını taşıyan “AB’nin Kalbinde Biz(siz) Onlar”, özellikle hayatının kalan bölümünü yurt dışında geçirme hayalleri kuranlara hitap ediyor. Kendisi de uzun süre Avrupa Birliği’nin merkezi sayılan Brüksel’de bulunan Baturalp, bir gazeteci bakış açısıyla gözlemlediği farklı örnekleri kitabına taşıyor.
ŞENİZ SİLAY PAMUK (UAA’81)
Korku Çağında Çocuk Yetiştirmek
Şeniz Silay Pamuk, bir psikolog. O, mesleğini icra ederken edindiği deneyimi geniş kitlelerle paylaşmak üzere bir kitap kaleme alan bir yazar aynı zamanda. “Korku Çağında Çocuk Yetiştirmek” adını taşıyan bu kitap, 21. yüzyılda çocuk yetiştirmenin zorluklarını ele alıyor. Kitabında aile yapılarını çözümleyen, anne babaların davranışlarının çocuktaki yansımalarını irdeleyen yazar, engellenmişlik duygusundan şiddete, seçenek teröründen mükemmeliyetçiliğe, can sıkıntısından takıntılara, sosyal medyanın olumsuz etkilerinden psikosomatik rahatsızlıklara hemen her sorun için özel vakaları ele alıyor. Kuramsal birikim ve profesyonel deneyimle, ailelerin sorunlar karşısında geliştirdikleri yaklaşımları harmanlayarak çocuklar için en doğru çözümleri üretmeye çalışan yazar, bu kitapla çocukların korku çağına esir olmamasını amaçlıyor.
MEHMET GÜZEL (ACI’95)
Görünmeyeni Görebilmek
Daha önce “Vadide Akıyordu Rüzgâr”ı yazan Mehmet Güzel, bu kez de “Görünmeyeni Görebilmek” adlı kitabıyla sesleniyor okurlarına. Destek Yayınlarından çıkan kitapta, gündelik yaşamın içinde gözden kaçan, fark edilmeyen kimi unsurların aslında ne kadar büyük bir değer taşıdığına vurgu yapılıyor. Kitabın tanım bülteninde şu sözlere yer veriliyor: “Arkeolog Klaus Schmidt, bir kireçtaşında henüz keşfedilmemiş olan tarihin sıfır noktası Göbeklitepe’yi gördü. Steve Jobs, işletim sisteminin 10 saniye daha hızlı yüklenmesinin devasa etkisini gösterdi. Einstein, zamanın göreceli aktığını fark etti. Atatürk, savaştan yeni çıkmış yorgun ve fakir bir halkın medeniyete kavuşabileceğine inandı. Eratosthenes, 2200 yıl önce sadece bir sopa kullanarak Dünya’nın çevresinin ne kadar olduğunu hesapladı. Yetenek avcısı Scooter Braun, bir Youtube videosunda izlediği 14 yaşındaki gençte, dünya yıldızı Justin Bieber’ı keşfetti. Görünmeyeni görmek mümkündür. Herkesin göremediğini görmek bir potansiyel meselesidir. Ne var ki potansiyeli ortaya çıkarmayı bilmek gerekir. Bu, sanıldığı kadar kolay değil. ‘Kendine inan, yapabilirsin, başarabilirsin’ demekle olmuyor. Sadece motivasyonla zafer kazanılmaz. Sahaya da çıkmak lazımdır. Ancak sahada çaresiz hissetmemek için bilinmesi ve öğrenilmesi gereken şeyler var.”
SENCER BERRAK (ACI’93)
Masa(l)ları Birleştirelim
İzmir Amerikan Kolejinin ardından Boğaziçi Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği eğitimi gören ve University of North Carolina’da Yazılım yüksek lisansı yapan Sencer Berrak, “Masa(l)ları Birleştirelim” adını taşıyan öykü kitabıyla edebiyat dünyasına adım attı. Absürt öykülerin yer aldığı kitap, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY) tarafından basıldı.