Birlikten gerçekten güç doğuyor
Elvan Özkaya, ACI'87 Mezunları adına
Bağış Türü: Mezun Sınıf Bursu
Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? Ne zaman mezun oldunuz, sonrasında neler yaptınız?
1987 ACI mezunuyum. 1991’de Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünü bitirdim. Ardından Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde Fransız Dili ve Kültürü Diploma Programı’nı tamamladım. 1993 yıllından itibaren yaklaşık on yıl Türkiye’de Milliyet gazetesi, Aktüel dergisi ve NTV’de muhabir, editör olarak çalıştım, yazı işleri müdürlüğü yaptım. Ardından uluslararası şirketlerde kurumsal ilişkiler ve iletişim alanında görev yaptım. 2015’ten beri de hem yayıncılık sektöründe hem de kurumsal iletişim alanında serbest çalışıyorum. Kitap editörlüğü ve çevirmenlik yapıyorum. Ayrıca firmalara basın ve iç iletişim konusunda destek oluyorum.
ACI’lı olmak sizin için ne anlama geliyor? Lise yıllarınızdan neler hatırlıyorsunuz, ACI hayatınızda nasıl bir fark yaratmıştır?
ACI’lı olmanın ayrıcalığının mezun olduktan sonra daha iyi anlaşıldığını düşünüyorum. Ben ortaokuldan itibaren Öğrenci Birliği içindeydim. Bu tecrübe tabii ki iş hayatına atılınca avantaj sağladı, sorun çözmeyi, programlı çalışmayı, sorumluluk almayı erken yaşta öğreniyorsunuz bu tür çalışmalar içinde, ama bence ACI’ın esas anlamda bana kazandırdıklarının başında meraklı olmak geliyor. Cesurca ve üşenmeden her şeyi merak edip sorgulamayı öğrettiğini düşünüyorum ACI’nın hepimize. Öğrenmeyi bırakamıyorsunuz ve hangi alanda olursa olsun yeni bilgiye olan iştahınız hiç kesilmiyor sanki. İkincisi de, bu heves, cesaret size düşseniz de kalkıp yeniden, sıfırdan başlama gücü ve esnekliği tanıyor. Mezun arkadaşlarım arasında dünyanın herhangi bir yerinde sıfırdan hayat kurup meslek dahil her şeye baştan başlayan şahane insanlar var hayranlıkla izlediğim. Bu cüret etme, direnme, ayakta kalma gücünü üniversiteden çok önce ACI’da kazandığımızı düşünüyorum.
Eğitime ve okulunuza sınıf olarak bağış yapmaya nasıl karar verdiniz? Kararınızı neler etkiledi?
Okula bağışı bireysel olarak sürdüren çok arkadaşımız vardı zaten ancak 87 mezunları olarak sürekli bir eğitim bursuna katılma fikri, mezuniyetimizin 30. yıldönümü buluşmasında somutlaştı. Sevgili sıra arkadaşımız, okul müdürümüz Didem Erpulat o buluşmada hayata geçen bazı örnekleri anlatınca biz de benzer bir fon ayırmak istedik. Çünkü uzun soluklu bir katkının çok daha verimli olacağını düşündük. Yıldönümünü organize eden arkadaşlarımızın elinde zaten 87 mezunlarının irtibat bilgileri vardı. Sınıf arkadaşımız Yasemin Yalçınkaya uzun bir zamandır bu bilgileri güncelleyip takip ediyordu. Yani iletişim için zemin hazırdı. O toplantıdan sonra da herkes eksik bilgiler konusunda destek oldu. Ebru Özaş burs için Yetişenler Derneği ile aramızdaki iletişimi sağladı, desteğin takibini yaptı. Finans uzmanlarımız Elvan Hamidoğlu ve Bilgün Gürkan nasıl bir ödeme programı oluşturabileceğimiz üzerine çalıştı. Ben de arkadaşlarımın teşvikiyle iletişimi yürüten gönüllü oldum. Tabii Didem’in desteği ve yol göstericiliği burada kilit rol oynadı çünkü öğrencinin belirlenmesi ve öğrenci-aile iletişimi onun kanalıyla yürütüldü.
Verdiğiniz destekle genç insanların ve ötesinde tüm toplumun geleceğini şekillendiriyorsunuz, bu size neler hissettiriyor?
Hazırlıktan başlayarak bir öğrenciye destek olup mezuniyetini görmek çok büyük bir mutluluk olacak bizim için. Bizlerin aldığı bu değerli eğitimi imkanı olmayan başka çocuklara da sağlayabilmek çok değerli bir katkı. Hepimizin yeni bir çocuğu oldu eğitimini takip ettiğimiz, ileride belki daha büyük başarılarını izleyeceğimiz. Hayatta öğrenmenin sonu olmadığını biliyoruz ve bir insana bu önemli yolculuğunda bir dönem de olsa eşlik edebiliyor, destek olabiliyorsak ne mutlu bize diyoruz. Mezunlar arasında bu vesileyle ortaya çıkan dayanışma ruhu da ayrıca heyecanlandırıyor; yıllar geçse de, görüşmeseniz de bir amaç uğruna buluşup kaldığınız yerden aynı samimiyetle ilerlemek inanılmaz bir deneyimmiş, bunu da görüyorsunuz.
Bağış yapabilecek insanlara neler söylemek istersiniz?
Hemen bir araya gelin ve bağış yapın diyebilirim sadece. Bu bedeli yüksek bir eğitim ve tek bir kişinin üstlenmesi zor olduğu için bütün bir mezun sınıfı paylaşınca kişi başına düşen bağış da karşılanabilir bir miktar oluyor. Birlikten gerçekten güç doğuyor. Mezunlarımız her anlamda çok değerli bir kaynak. Bırakın ortaya çıkan bu sinerji mucizeye dönüşsün, böylece sadece bir insanın hayatını değiştirmeyeceksiniz, sizlerin de hayatına dokunacak bir adım bu; ülkede, dünyada yaşanan olumsuzlukları düşününce sizlere de iyi gelecek, kalbinizi ısıtacak, geleceğe olan umudunuzu, inancınızı güçlendirecek. Tüm mezunlara bireysel bağışın dışında bir araya gelerek daha uzun soluklu katkı sağlayabilecekleri farklı yollar bulmalarını öneririm. Hem okulumuz hem de Yetişenler Derneği bu konuda herkese çok destek oluyor, tek yapmanız gereken niyet edip yola çıkmak. Gerisi geliyor zaten.
Röportaj Tarihi: Aralık 2017