Bir insana yaptığınız yatırım, toplumda binlerce insanı etkiyebilecek bir değere dönüşebiliyor
Ceyda Aydede, ACI'73
Bağış Türü: Bir Meşale de Sen Yak
Sizi tanıyabilir miyiz?
1973 yılında ACI’dan mezun oldum. Yükseköğrenimimi Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde yaptım. İş yaşamıma Arthur Andersen’de başladım. Uzun bir süre Migros’ta satış müdürlüğü yaptım. Migros, “Halkla İlişkiler Departmanı” kurmaya karar verdi. Bana teklif ettiler. Halkla ilişkiler üzerine daha fazla bilgi edinmek istedim. Yurtdışına gidip ABD’de New Hampshire Üniversitesi’nde altı ay hem teorik hem de uygulamalı olarak benim için özel hazırlanan bir sertifika programını tamamladım. Sonra kendi şirketimi, Global Halkla İlişkiler’i kurdum. Şirket, kısa sürede bu sektörün önde gelen firmaları arasına girdi. Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği’nin (IPRA) başkanlığını yaptım. 2013-2015 yılları arasında Sağlık ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı üstlendim. Halen SEV Mütevelli Heyeti’nde görev yapıyorum.
ACI’lı olmak sizin için ne anlama geliyor?
Bugün bütün yaşanmışlıklarla geçmişe bakarsak şöyle diyebilirim: ACI bizlere iyi bir eğitim vermekle kalmadı. Arkadaşlık, dostluk ve dayanışma gibi kavramların içinin nasıl doldurulacağını da öğretti. Hocalarımızın içerisinde beni en çok etkileyen Ms. Blake olmuştur. Önümüzden yürüyerek bahçedeki kağıtları toplayan o müthiş kadından hepimiz çok şey öğrendik. ACI, bizi kendine güvenen bireyler haline getirdi ve hayata donanımlı bir biçimde atılmamızı sağladı. Sosyal sorumluluk bilinci eğitimizin en önemli parçası oldu ve hayatımız boyunca devam etti. “Enter to Learn, Depart to Serve”, bizim genlerimize işlemiş bir söylemdir.
Okulunuza, Meşale Programı’na bağış yapmaya nasıl karar verdiniz?
Uzun yıllardır ACI’da okuyan burslu öğrencilere destek olmak için bağış yapıyorum ve bunun o öğrenciler için fark yaratacağını biliyorum. Vakıf başkanlığı dönemimde Türkiye’de Come Together, ABD’de SEV Leaders Night gibi etkinliklerle tüm mezunlarımız arasında bağış yapma kültürüne ivme kazandırmaya çalıştık. Vakıf ve okullarımız uzun yıllardır zorlu bir kurumsallaşma ve profesyonelleşme çalışması içindeydi. Artık bu alanda ciddi bir yol aldığımızı düşünüyorum. Okullarımızı, maddi imkanları olmayan başarılı çocuk ve gençlerimizle daha çok buluşturmanın çok önemli bir misyon olduğunu hepimiz görüyorduk zaten. Son birkaç yıldır artık bu konuya daha fazla eğiliyor olmamız çok sevindirici. Bursları mümkün kılan en önemli araç bağışlardır. Tüm dünyada eğitim kurumları bağışlar sayesinde en iyi öğrencileri çekiyor ve en iyi eğitimi verebiliyorlar. ACI için Meşale Programı başlayınca ilk bağış yapanlardan biri olmak istedim. Özellikle Vakıf’ta, mezun derneklerinde gönüllü olsalar da, görev alan tüm yöneticilerin veya mezunların bağış yapmaları çok önemli konu bence. Sınıf arkadaşlarına, diğer mezunlara ilk örneği oluşturmaları herkes için örnek olacaktır.
“Bir Meşale de Sen Yak” programı hakkında neler söylemek istersiniz?
Tüm SEV Okullarında olduğu gibi ACI’da da düzenli bir bağış programına ihtiyaç vardı. TAC bu konuda “Bir Tuğla da Sen Koy” ile örnek bir çalışma sürdürüyordu. Amerika’da üniversitelerin aldığı bağışların çok büyük kısmı, mezunlardan toplanan küçük, ama düzenli bağışlardan oluşuyor. “Bir Meşale de Sen Yak” bu küçük ama düzenli bağış kültürüne önemli bir ivme kazandıracak bir program. Düzenli burs bağış programları gerçekten çok önemli. Başarılı ama maddi imkanı olmayan bir öğrencinin okullarımızda yetişmesine katkıda bulunmaktan daha önemli ne olabilir, diye düşünüyorum. Tüm ACI mezunlarının da gerekli iletişim kanalları açık tutulursa bu sese duyarsız kalacaklarını sanmıyorum. Hepimizin bu gönül işine küçük de olsa bir miktar ayıracağına inanıyorum.
Verdiğiniz destekle genç insanların ve ötesinde tüm toplumun geleceğini şekillendiriyorsunuz, bu size neler hissettiriyor?
Bağış programlarımız, hepimiz için çok önemli. Yüzlerce yıllık bir geleneğimiz var. Bunun devamı ancak en iyi eğitimi gençlerle buluşturmaktan geçiyor. Başarılı bir genç, ileride binlerce insanın hayatını etkileyebilecek bir noktaya gelebilir. Yani bir burs ile bir insana yaptığınız küçük bir bağış, aslında toplumda zincirleme olarak binlerce insanı etkiyebilecek bir değere dönüşebiliyor. İyi bir eğitimle ülkemizin ilerlemesine önemli bir ivme kazandırabileceğimize inanıyorum.
Bağış yapabilecek insanlara neler söylemek istersiniz?
ACI olsun, UAA veya TAC olsun, bizim okullarımızdaki eğitimin temel taşlarından biri sosyal sorumluluk bilincini yerleştirmek oldu. Her zaman söylediğim gibi toplumdan bir şeyler bekleyecekseniz, önce sizin onlara bir şeyler vermeniz gerekiyor. Önce bu toplum için, insanlar için bir şeyler yapın. Bağış yapmak çok önemli, ama eğitim için bağış yapmak çok daha önemli. Özellikle küçük küçük ama düzenli bağışların çok büyük değişim yarattığını tüm mezunlarımıza tekrar hatırlatmak isterim. Tüm mezunlarımızı, okullarımızın yüzlerce yılı aşan eğitim geleneğini bağışlarımızla geleceğe taşımaya çağırıyorum.
Röportaj Tarihi: Şubat 2018