Arkamızda bir iz bırakacağız
Feride Alp Walter , UAA'67 Mezunları adına
Bağış Türü: Mezun Sınıfı Bursu
Benim Üsküdar Amerikan Lisesi’yle bağım 1937 senesinden başlar. Yok, o kadar eski bir mezun değilim. Sadece öykü şöyle: İstiklal madalyası sahibi dedem Dr. Fuat Bayraktar, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin devrimlerinin öncüsüdür. Annem Nurhan’ı yabancı dil ve batı kültürünü öğrenmesi için Üsküdar Amerikan’a yazdırır. Ortaokulu Üsküdar’da okuyan annem, liseyi de 1942’de İzmir Amerikan Lisesi’nde bitirecektir. Çocukluğum, hep onun bana anlattığı okul anılarıyla geçecek ve Mr Blake, Miss Parsons ve Miss Green isimleri; spor günleri, piknikler, konserler ve tabii onların çeşitli muziplikleriyle birlikte bu hikayelerin renkleri olacaktır.
Üsküdar Amerikan Lisesi’ne 1960’ta girmekle aile geleneğimizi devam ettirdim. Okulda kazandığım eğitim, çalışma disiplini ve öz güven, gerek AFS bursuyla gittiğim Amerika’da gerekse üniversite ve çalışma hayatımda bana en büyük dayanak oldu. Robert Kolej Yüksek Lisans derecemden 1971’de mezuniyetimi takiben Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Hazırlık bölümü Başkan Yardımcılığı görevim 1979 yılında yurt dışına çıkmamla sona erdi. Ancak orada da Londra Üniversitesi’nde Türkçe öğretmenliğimle devam etti. 1990’lı ve 2000’li yıllarda çalışma hayatım, okulumuzda kazandığım esnek bakış açısı sayesinde yön değiştirdi; Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreterliği ve Middle East Association Pazarlama Müdürlüğü gibi görevlerle ülkeler arası ticareti destekleyen kuruluşlarda devam etti.
Okulumuzdaki eğitimin bu renkli iş hayatıma katkısı, şüphesiz çok büyüktü. Ancak bana kazandırdığı en önemli şey, yıllar boyu süren arkadaşlıklarımızdı. Sınıf arkadaşlarımla kardeşlik bağı kadar sıcak olan bu yakınlığımız, benim Mezun Sınıfı Bursu konusunda öncü olmamın en büyük sebebi.
2017 Haziran’ında 50’inci yılımızı kutladık. Aramızdan ayrılmış olan arkadaşlarımız vardı. Bu dünyada ne kadar fani olduğumuzu düşünüp efkarlanmaya başladığım bir günde ‘82 mezunu Dilek Gürdal Ölçer’in “Bir İz de Sen Bırak” başlıklı mektubu ekranımda belirdi. Ve o anda Sınıf Bursu girişimi kafamda şekillendi. Arkadaşlarım başarılı birer kadın olmuşlardı; bizden sonraki nesillere önemli katkılarda bulunmuşlardı. “Neden biz de sınıf olarak hiç değilse bir öğrenciye aynı imkanı sağlamayalım, onun kaderini değiştirmeyelim ve arkamızdan bir iz bırakmayalım?” diye düşündüm.
Elimdeki adreslere öncelikle bir e-mail attım. On arkadaş, beni hemen cevaplayarak müthiş bir gayret gösterdiler. Bunun üzerine kolları sıvayarak diğer arkadaşlarımızı da teker teker arayıp UAA’67 sınıfı bursunu, onların kıymetli desteğiyle toplamayı başardım. Ancak bu burs, beş yıl sürecekti. Arkadaşların birinci sorusu, “Ya ölür kalırsak ne olacak?” oldu. Bunun cevabı basitti: Bağışçılara en az beş yıl ölmeyi yasakladım!
UAA‘67 sınıfı bursumuz, imkanı olmayan pırıl pırıl bir öğrencinin kaderini değiştirmenin yanı sıra bizi de tekrar bir araya getirdi. WhatsApp gurubumuz kuruldu; sınıf gezilerimiz ve toplantılarımız oluyor. Bu birlikteliği ve dayanışmayı tüm mezun sınıflara tavsiye ediyorum. Gelin, siz de bir veya birkaç öğrencinin kaderini değiştirin; siz de bir iz bırakın arkanızda.
Röportaj Tarihi: Kasım 2017